Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Ne söylesem, ne yazsam.. Her bir öykü ayrı bir yara, ayrı bir macera, ayrı bir hüzün, ayrı bir büyü.. Kitabın içindeki öykülerden çıkamıyorsunuz.Dönüp dönüp tekrar okuyor, bir iki gün aklınızda o öykü dolanıp duruyor.Iyice sindirdikten sonra tekrar okuyor ancak o zaman sıradaki öyküye geçiş yapabiliyorsunuz. Kitap hiç bitmesin hep hayatınızda var olsun istiyorsunuz. İçindeki cümleleri değil komple bütün öyküleri alıntı yapmak istiyorsunuz.. İşte öyle bir şey.. Okuyunuz , okutunuz...
Kintsugi
KintsugiAyşe Sevim · Şule Yayınları · 202368 okunma
Her bireyin Tanrı'yı, anlamı, gerçeği, doğurması gerekir. Her insanın hamile kalıp, o doğum sancılarını yaşaması gerekir. Her insanın onu rahminde taşıyıp, kendi kanıyla beslemesi gerekir. Ancak o zaman keşfedebilir.
Reklam
Aldırma ; yüzümde sabitlenmiş gülümsemeye , mesleki deformasyondur..... patronumun isteğidir yani. eh ! böyledir işte ,ömrü karalama defteri gibi kullanmanın sonucu.... bilincinde ;sürekli kelimeler açar ve asla kokmazlar hiç biri güller gibi bana göre kim yaparsa aşkın tarifini ;alayı yalandır ! başkası nasıl kullanabilir ki ! sana bakarken
İçtiğin şarap, öptüğün dudaklar Her şey onlarla başlar O zaman düşün neydin dün, nesin bugün O vakit anlarsın yarın da olacaksın ancak bu kadar
Giderek şehri bir şahsiyet olarak düşünme eğilimi ağır basıyor bende. Şüphesiz bir şehri şehir yapan şey, taşı toprağı değildir sadece. Zaman içinde ona anlam katan bir katmanın oluşması gerekiyor. Ve ancak bundan sonradır ki, şehri o şehir olarak düşünüp diğerlerinden ya da ‘ötekinden’ ayırd edebiliyoruz.
1. Kişisel çıkarı en fazla arttıran eylem, rasyoneldir. 2. Natüralizm doğruysa ve tüm hayatımız bu dünya ise ahlaklı olmak herkes için her zaman kişisel çıkarı en fazla arttıran seçenek değildir. Zira kötülük yaparak kişisel çıkarı arttırmak mümkündür. 3. O hâlde natüralizmde ahlaklı olmak herkes için her zaman rasyonel değildir. Ancak bu tabloya Tanrı ve ilahi adalet eklendiğinde elde edilen sonuç tamamen değişmektedir: 1. Kişisel çıkarı en fazla arttıran eylem, rasyoneldir. 2. Eğer Tanrı ve ahiret varsa, ahlaklı eylemler ödüllendirilecek, ahlaksız eylemler cezalandıracaktır. Dolayısıyla kötülük yaparak kişisel çıkarı arttırmak ebedi hayatımız düşünüldüğünde mümkün değildir. 3. O hâlde teizmde ahlaklı olmak herkes için her zaman rasyoneldir. Sonuç olarak natüralizmde herkesin her zaman ahlaklı olmak için rasyonel gerekçesi bulunmamaktadır. Öyle ki, ahlaksızlık yapan insanları ayıplamamızın rasyonel değil ancak duygusal dayanakları olabilir. Ancak teizmde ahlaksız olmak her hâlükârda irrasyonel ve kişinin zararınadır.
Sayfa 392 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Reklam
Unutma. Büyük insanların büyük dertleri olur. Küçük insanların büyük dertleri her zaman küçümsenmeye mahkumdur. Çünkü insanlar karşısındakine notunu neyi nasıl karşıladığına göre verir. Kimliğimiz dayanma tarzımıza göre insanların gözünde şekillenir. Baş etme tarzımız karşımızdaki kişiyle ne kadar benzeşirse o kadar “büyüğüzdür”. Ayrık otunu sevmiyorsanız inanın o da sizi sevmiyor. Ama ayrık otu olmasaydı, siz güzel değil sıradan olacaktınız. Egonuzu tatmin etmek için ona değil, aynaya bakacaktınız. Belki de ayna bu yüzden kötülenir biraz da. Korkaklar aynaya bakamaz çünkü. Baksalar, ayrık otu diye bir şey olmadığını anlayacaklar oysa ki. Hepimiz ayrık otuyuz ve hepimiz sıradanız hakikatte. Bunu ancak aynaya bakma cesaretini gösterenler biliyor ne yazık ki. Kötü kalpli cadı bile bakmıştı bu arada
Yaşamın karmaşıklığı bazen bizi sıkıştırır, boğar gibi gelir. İnsanlar, bu sıkıntılardan kaçmanın bir yolunu bulmak için çeşitli şeyler yaparlar. Kimi müziğin sihirli dünyasına sığınır, notaların arasında kaybolur. Başlangıçta farkında olmasa da, zamanla şarkı sözlerinde kendi yaşadıklarını bulur. Şarkının dili, onun duygularını ifade etmek için bir araç haline gelir. Kimisi ise romanların büyülü dünyasına sığınır. Bir kitabın sayfaları arasında dolaşırken, kendi hikayesinin izlerini bulur. Dün yaşadığı olaylar, bugün bir karakterin serüveni olarak karşısına çıkar. Kelimelerin büyüsüyle, kendi dünyasından bir an için uzaklaşır. Bazıları içinse uyumak, kaçmanın en kolay yolu gibi gelir. Geceyi bekler, sessizliğin ve karanlığın kucaklayıcı kucağında huzur bulur. Ancak bazen, beklenmedik bir şey olur ve insanın zihnini huzursuz eder. Belki de o zaman, balkonun soğuk köşesinde yıldızları izlerken gerçek anlamını buluruz. Gökyüzünün sonsuzluğunda, kendi varlığımızın sınırlarını unuturuz. Hayatın karmaşasından kaçmak, bir an için tüm benliğimizle nefes almak istediğimizde, farklı yollar buluruz. Kimi zaman müzik bizi sarar, kimi zaman kitapların dünyasına dalıp gideriz. Ama sonunda, her birimiz kendi yolculuğumuzda kayboluruz. Ve belki de, kaybolduğumuz yerde kendimizi buluruz.
"Çalışkan bir işçi diye düşündüm, zamanla yatışır, durulur, içindeki kötülükler gider sandım.İyilikle, sevgiyle yüreğini yumuşatmaya , hırçınlığını gidermeye çalıştım. Nerde onda o ruh! O anlayış! At da çok çalışır,ama insan her şeyden önce bir insan olmalıdır.Ancak o zaman yaptığı işten işten mutluluk duyar,ancak o zaman yaptıklarının bir anlamı olur."
Sayfa 116 - Ötüken
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.