John Stuart Mill ( 1806-1873) hoşgörüyü, bireysel özerklik hedefini, bireyin entelektüel gelişimini ve toplumun ahlaki sağlamlığını teşvik edici bir unsur olan bireysel hürriyetlerin veçhelerinden biri olarak değerlendirmektedir. Bu görüşler ahlaki, kültürel ve siyasal suretleri açısından plüralizm (çoğulculuk) ile uyumluluk arz ederler.