Campbell's Soup Cans
Baskı sanatçısı ve filmci Andy Warhol, 1949'da New York'a taşındı ve en başarılı işlerini burada yaptı. Dolar, konserve ya da ünlü sanatçılar gibi günlük hayatta ilgisini çeken ne varsa eserlerinde kullandı. Warhol, seri üretim ve popüler objelerin ya da figürlerin yer aldığı eserlerinde, yeni bir akım olan pop-art'ın da önemli bir temsilcisi haline geldi. Radikal sanat anlayışı, toplumsal değişime ve aynı olan şeylere karşı tepki niteliği taşıdı. Buna karşın popüler kültür öğeleri, sanatçının eserlerinde özgünlüğünü hiç kaybetmedi. Warhol'un en bilinen eseri Campbell's Soup Cans, 32 adet aynı çorba konservesini anlatır. Ressam, birbirinin tıpkısı olan bu objelerle, popüler kültüre ciddi bir gönderme yapar. 1960'larda ABD'de çok kullanılan konserveler, Warhol’un yaratıcı eleştiri yeteneğiyle tuvalde yerini alır.
Andy Warhol
İnsan sustuğu zaman daha güçlüdür.
Reklam
1968'de, New Yorklu sanatçı Andy Warhol şöyle yazmıştı: "Gelecekte herkes on beş dakikalığına dünyaca ünlü olacak."
güzelsiniz kadınlar
Mücevher bir insanı daha güzel kılmaz ama bir insanın kendini daha güzel hissetmesini sağlar. Güzel bir kimseye mücevherler takıp güzel kıyafetler giydirirseniz, güzel mobilyaların ve güzel resimlerin olduğu güzel bir eve koyarsanız o kimse daha güzel olmaz, aynı olur, ama daha güzel olduğunu düşünür.
Bezelye
Güzelseniz bezelye beyinli olabilirsiniz. Güzel değilseniz bezelye beyinli olmayabilirsiniz, demek ki mesele bezelye beyine ve güzelliğe bağlı. Güzelliğin boyutuna ve bezelye beyne.
92 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Gerçekten de erkekleri doğrama mi manifestosu?
Büyürken patriyarkanın çeşitli çirkinliklerine bayağı bir maruz kalmış Valerie. Ama buna rağmen çok zeki ve yaratıcı bir kadınmış aynı zamanda da Maryland Üniversitesinden psikoloji diploması ile mezun oldu. Tanınması Andy Warhol'u vurması ile oldu. Ölene kadar da SCUM (Society for Cutting Up Men)'ı tanıtmaya devam etti. Peki ne bu SCUM? Kısaca mizahi bir dille yazılmış radikal bir feminist manifestosu. Tabi ki sokağa çıkıp erkek doğramak için değil; öfkeli olmamız gereken şeyleri hatırlamak için. Kadınların eksik olduğunu düşünen, onlara ikinci sınıf muamelesi yapan her şeye ve herkese olan öfkemizi diri tutmak için. O zamanlardaki feminizm toplumsal cinsiyet rollerini baza alırken Valerie biyolojik determinizm üzerinden bakmış. Kadınların erkeklerden daha güçsüz ve aşağı olduğunu düşünen ve bunun biyolojik olduğunu söyleyen herkesi karşısına alıp demiş ki; "Aşağılık olan bir cins varsa o da erkektir. XX kromozomlu olamamışlardır ve XY oldukları için eksik kromozomlulardır. Sakat doğmuşlardır empati kurmaktan yoksun, ilişkilenmekten aciz yaratıklardır. Derin ilişkiler kuramazlar." Biraz mizahi bir dille biraz ciddi bir dille kadınların ayaklanması gerektiğini hatırlatır. Kadınların potansiyellerini bilmeleri bir erkeğin yönetimine hapsolmamaları gerektiğini savunur. Özellikle radikal feminizmi anlamak için harika bir kitap. Okurken kanınızda bir şeylerin hareketleneceğini hissedeceksiniz.
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
Erkek Doğrama Cemiyeti ManifestosuValerie Solanas · Sel Yayıncılık · 20181,177 okunma
Reklam
"A: Bu daireyi sevdim. B: Güzel olmasına güzel, ama büyüklüğü bir kişiye ancak yeter, ya da birbirine gerçekten yakın iki kişiye. A: Birbirine gerçekten yakın iki tanıdığın var mı ki?" Andy Warhol, Andy Warhol Felsefesi
Can YayınlarıKitabı okudu
GAZETECİLİĞİN İNCE RACONLARI
Benim başladığım dönemde, yazının temel iletişim ögesi, emir kipiydi. Okuru kızıştırmak için bir makalede en az altı kez kullanmazsanız, orta sınıfla yakınlaşma yeteneğinden önemli ölçüde yoksun olduğunuz sonucuna varılırdı. İkinci kural, bir gizemlilik duygusu yaratmak için bir soruyla başlamaktan ibaretti. Eğer bir meclis grubu, Fransalı bir sosyolog dil felsefecisi ya da toplumu ürküten bu tarz herhangi bir şey hakkında yazıyorsanız, zorunluluğa dönüşürdü bu kural. Başvurulacak üçüncü yöntem, elinden gelen en delibozuk karşılaştırmaları yapmaktı. Kimi çarpıcı örnekler: "Ortaçağcılığın Andy Warhol'ü". "Barışın Joe Frazier'ı”. "Yıldız adaylarının Virginia Woolf'u." "Fellini, Engels ve Mickey Mouse'un ustaca karışımı." "Proust, Eva Peron ve Kareem Abdul—Jabbar'ın tehlikeli karşılaşması." Ama en önemlisi, klasikleri şaşaalı, eşcinsel çağrışımlara yol açarak yorumlamaktı. Deri elbise giymiş bir Hydn neye benzerdi? Tolstoy, parlak oğlan çocuklarına ilgi duysaydı ne olurdu? İki grafiti, Sistine Şapeli'ni ne ölçüde güzelleştirirdi? Bu sorular, ansızın hayati bir önem kazanmıştı, Post—Marksizm'in, gösterge bilimin ve yapısal antropolojinin, ancak bir punk grubunu lanse etmeye hizmet ettiği takdirde kabul göreceği bir noktaya gelindi. Underground eleştirinin küçük krallığında, muhteva, sonuç, (daha da kötüsü) mesaj gibi dekadan kavramlar yasaklandı, Estetik deneyimin saflığım bozan çarpıklıklar olarak görülüyordu bunlar. Tek bir hafta sonunda, sizin İtibarınızı yerle yeksan edebilirlerdi.
Sayfa 176Kitabı okudu
Oscar Wilde
#Oscar Wilde güzelliğe ve gençliğe takıntılıydı. Dorian Gray karakteri benim olmak istediğim kişidir der. #Oscar Wilde ilk eşcinsellik deneyimini okuduğu okulda yaşamış okul içinde böyle şeylere hoşgörü ile bakılsa da dışarısı için aynı şey geçerli değildir. #Oscar Wilde o dönem eşcinselliği temsil eden yeşil rengi sıklıkla giyer veyahut yeşil
Zaman her şeyi değiştirir derler. Aslında her şeyi değiştirmek zorunda olan sensin. Andy Warhol
Sayfa 93 - Kuraldışı Yayıncılık - 7. BaskıKitabı okudu
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Kapalıçarşı”da Son Akşam Yemeği
Kapalıçarşı
Kapalıçarşı
Fuat Sevimay
Fuat Sevimay
“Son Akşam Yemeği” Kanonik İncil’lerde[1] anlatılan bir olay. “Son Yemek” olarak da biliniyor. Yahudilere özgü Fısıh (Pesah) Bayramı’nın ilk gününde İsa’nın, 12 havarisi ile yemek yediği ve orada “Size doğrusunu söyleyeyim, sizden biri bana ihanet edecek.” diyerek ihaneti haber verdiği bu son yemek, “ihanetin resmi” olarak,
Kapalıçarşı
KapalıçarşıFuat Sevimay · Hep Kitap · 2017392 okunma
Andy Warhol
Hemen her gün aynaya bakıyorum ve hala bir şey görü­ yorum - yeni bir sivilce . . Johnson and Johnson pamu­ ğundan biraz alıp Johnson and Johnson kolonyasına ba­tırıyorum ve pamuğu sivilceye sürüyorum. Ve alkol kururken hiçbir şey düşünmüyorum. Nasıl da daima tarz sahibi. Daima kıvamında. . . Alkol kuruduğunda ten rengi akne-sivilce ilacını sürmeye hazırım. Şimdi artık sivilcenin üstü örtüldü. Ama ben örtüldüm mü? Daha başka işaretler için tekrar aynaya bakmalıyım. Gözden kaçan bir şey yok. Her şey yerli yerinde. Duygusuz. ba­kış... Bıkkın mahmurluk, kasvetli solgunluk. Solmuş dudaklar. Dağınık gümüşi beyaz saçlar, yumuşak ve metalik. Gözden kaçan bir şey yok. Ben yapıştırma al­bümümün olduğumu söylediği her şeyim.
"Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak." Andy Warhol
Danto'ya göre, Andy Warhol'un Brillo Kutusu hey­kellerinin 1964 yılının Nisan ayında Doğu 74. Caddede bu­lunan Stable Gallery'de sergilenmesi, sanat tarihinde bir dönüm noktasını işaret ediyordu. Danto'nun da gördüğü üzere sergi, "filozofların sanata dair yazdığı her şeyi nere­ deyse değersiz kıldı." Zira Warhol'un heykelleriyle ilgili can alıcı nokta, onların süpermarketlerdeki sıradan Brillo kutularından kesinlikle ayırt edilememesiydi. Bu kutular, bir sanat eserinin duyular tarafından ayırt edilebilen özel bir niteliğe sahip olması gerekmediğini ortaya koydu. Sanat eserinin sanat eseri olarak statüsü, nasıl göründüğüne veya herhangi bir fiziksel özelliğine bağlı değildir. Bir şeyin sanat eseri olup olmadığını sadece o şeye bakarak söyleyebilece­ğine inanan Greenberg gibi uzmanlar yanılıyordu. Nitekim Danto her şeyin bir sanat eseri olabileceği sonucuna var­ mıştı. Örneğin daktilosu bir jambonlu sandviç olamasa da, pekala bir sanat eseri olabilirdi. Onu sanat eseri yapan şey, fiziksel yapısıyla ilgili değildi, nasıl ele alındığı, nasıl tasavvur edildiğiyle ilgiliydi.
Sayfa 35 - Pdf - 1. Bölüm: Sanat Eseri Nedir?Kitabı okudu
Ayakkabıların Hakikati
"Onların içinde," der Heidegger "dünyanın sessiz çağrısı, olgunlaşan mısırın sessiz armağanı ve kışın nadasa bırakılmış tarlaların yalnızlığına kendini anlaşılmaz yadsınması titreşir." Andy Warhol'un Elma Tozlu Ayakkabılar adlı yapıtı ise Vang Gogh'un dolaysızlığı ile konuşmadığı, aslında bizimle hiçbir şekilde konuşmadığı açıktır. Biri bir sembol, praksis ve üretimken diğeri fetiştir.
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
'nın becerisi de bu modernizmin derinlik anlayışı ile postmodernizm arasındaki kopuşu - derinlik yoksunluğunu ve yüzeyselliği- güzellik kavramına taşımış olmasıdır.
Güzeli Kurtarmak
Güzeli Kurtarmak
528 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.