Meşhur bir anekdot İngilizceyi mükemmel konuşan, Batı danslarını öğrenmek için kursa giden ve çatal bıçak kullanarak yemek yemeyi öğrenen hırslı bir Hintliyi anlatır. Yeni tarzıyla İngiltere'ye giden bu adam, University College London'da okur ve uzman bir dava vekili olur. Tüm bunlara rağmen, takım elbiseli ve kravatlı genç hukukçu, bir İngiliz kolonisi olan Güney Afrika'da kendisine benzeyen "renkli tenli" insanlarla üçüncü mevkide değil de birinci mevkide seyahat etmekte ısrar ettiği için trenden atılır. Bu adam Mohandas Karamçand Gandhi'dir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Ben yokum ki: Beni yansıtan binlerce ayna var sadece. Tanıştığım her insanla beni andıran hayaletlerin nüfusu çoğalıyor. Bir yerlerde yaşıyor, bir yerlerde çoğalıyorlar. Ben tek başıma var olmuyorum. Smurov ise uzun bir süre yaşayacak. O iki oğlan, öğrencilerim, yaşlanacaklar, ve benim şu ya da bu imgem inatçı bir parazit gibi onların içinde yaşayacak. Gün gelecek beni hatırlayan son insan da ölecek. Tersine gelişen bir cenin gibi imgem de sadece yaşamış olduğum gerçeği dolayısıyla işlediğim suçun son tanığının içinde büzüşüp ölecek. Belki hakkımdaki tesadüfi bir hikâye, rol aldığım basit bir anekdot o kişiden oğluna ya da torununa aktarılacak ve böylece ismim ve hayaletim bir süre daha orada burada süzülerek görünüp kaybolacak. Sonra ‘son’ yazacak.
Reklam
Takvim yapraklarında minik bir anekdot görmüştüm.Doksan beş yaşındaki kral,nihayet vasiyetnamesini yazdırmaya karar veriyor.Ve ilk sözleri şöyle. "Eğer günün birinde ölecek olursam...
Mantıkçı: - Bütün kediler fanidir, Sokrat da fani idi, öyleyse Sokrat kedidir. - Evet, mantıken öyle olması gerekiyor, diye cevap verir Mantıkçı' nın muhatabı, biraz düşündükten sonra ekler: Evet doğru, mantıken kedidir Sokrat, nitekim komşumun Sokrat isminde bir kedisi vardı, der. Jonesco' nun Gergedan isimli piyesinde geçen bu anekdot aklî (veya mantıkî) olanla "doğru" olanı, çok güzel anlatıyor. Aklî olan her şey aynı zamanda doğru olmayabilir demek. Aklî olanın, aynı zamanda doğru olabilmesi için, önermelerin de doğru olması (ve aynı zamanda doğru formda kullanılması) gerekiyor. Mantık veya akıl, tıpkı bir âlet gibi, dokuduğu ürünün bilincinde olmaksızın kendine verilen malzeme ile (bu malzemenin uygunluğuna göre) ürün hasıl eder.
Sayfa 42 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Bir anekdot anlatayım mı size? Mahkumun teki hapishaneden kaçmış. Çernobil'de, otuz kilometrelik bir alanda saklanmış. Yakalamışlar. Radyasyon ölçüm teknisyenlerine götürmüşler. Öyle fena "ışıldıyormuş" ki adam, ne tekrar hapse atabilmişler, ne hasteneye yatırabilmişler, ne de insanların yanına salabilmişler. (Gülüyor.) Oradayken severdik anekdotları. Kara mizah.
Sayfa 166 - Kafka Yayınevi
"Meşhur bir anekdot İngilizceyi mükemmel konuşan, Batı danslarını öğrenmek için kursa giden ve çatal bıçak kullanarak yemek yemeyi öğrenen hırslı bir Hintliyi anlatır. Yeni tarzıyla İngiltere'ye giden bu adam, University College London'da okur ve uzman bir dava vekili olur. Tüm bunlara rağmen, takım elbiseli ve kravatlı genç hukukçu, bir İngiliz kolonisi olan Güney Afrika'da kendisine benzeyen "renkli tenli" insanlarla üçüncü mevkide değil de birinci mevkide seyahat etmekte ısrar ettiği için trenden atılır. Bu adam Mohandas Karamçand Gandhi'dir."
Reklam
648 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.