Bizimkiler takdir edilmedikten sonra ben onların hiçbir hakkını tanımıyorum. Bu zamana kadar erkek kadına karşı sopa kullanırdı. Biz bugün onların karşısına yalnız mantık ve adalet silahıyla çıkıyoruz. Kadın nazik vücuduyla gerine gerine baskı kabuğunu kırıyor. Bugün erkeğin baskısı reddedilip kadının hakkı teslim olunuyor. Asır bizim lehimizedir kardeşim
Sayfa 15 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Bir sarsıntı seni parçaladı ve tek aşka duyduğun güveni yok etti. Sen de bir güvenlik önlemi olarak aşkını paylaştırdın. Mambo’nun gece kulübü dünyasıyla savaş öncesinin Viyana’sı Phillip arasında, Alan’ın çalışkan, gayretli dünyasıyla Donald’ın ergen, uçucu dünyası arasında öylesine çok kapı açıldı ki. Aşkta seyyarlık senin varoluşun için olmazsa olmaz bir koşul olup çıktı. Güvenlik önlemlerinin peşinde koşmanın utanılacak bir yanı yok. Korkun çok büyüktü çünkü.
Sayfa 129 - İthakiKitabı okudu
Daha yoğun aşklar (özellikle de doğal nedenlerle ölmemişlerse) asla tam anlamıyla ölmüyor, geride titreşimler, ayak sesleri bırakıyordu. Yarıda kesilivermiş, gönülsüzce koparılmış, kazara boğulmuşlarsa, küçük kopuk parçacıklar halinde, daha hafif ama sonsuz yankılar halinde var olmayı sürdürüyorlardı.
Sayfa 87 - İthakiKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Zamanla, boş yere bekliyor oluşuma alışmaya başladım. Hiç kavuşma ümidi olmadan beklemek mümkünse, işte ben onu yaptım, aslında bugün hala bekliyorum. Beklemek benim tabiatım haline geldi, nafilelik uzun süredir incitmiyor beni. Sevgilimi gerçekte ne kadar uzun süre tanıdığımı bilmiyorum, uzun veya çok uzun değil, kırk veya elli yılı anılarla dolduracak kadar uzun, çok uzun.
Sayfa 8 - AlefKitabı okudu
82 yaşına yeni girdin. Hala güzel, çekici, arzu uyandırıcısın. 58 yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum. Son zamanlarda sana bir kez daha aşık oldum ve sadece benimkine değen bedeninin sıcaklığıyla dolan, kahredici bir boşluk taşıyorum göğsümün tam ortasında yeniden.
Sayfa 63 - AyrıntıKitabı okudu
Yerçekimi hainliğe başlamamıştı henüz, gökyüzü maviyi ebediyen terk edip sarıya dönmemişti. Gezegenin doğal kaynakları tükenmemişti daha. Ülke nüfusu Arnavut Gribi ve Yeşil Ölümden kırılmamıştı.
Sayfa 44 - AprilKitabı okudu
Üç yüz yıl içinde her şey toza dönüşüyor, diye düşünüyor Lorimer. Benim zamanımdan üç yüz yıl önceye denk gelen şu feci Otuz Yıl Savaşları hakkında ne biliyorum ki? Avrupa’yı harap eden savaşı yaşayan iki kuşak. Adları bile yok.
Sayfa 63 - İthakiKitabı okudu
Dave onların dua nedir bilmediğini ve Hristiyanların kutsal kitabını hiç görmediğini öğrenince derin bir sessizlik oldu.
- “Yani tüm inancınızı yitirdiniz,” dedi Dave sonunda.
- “İnancımız var,” diye itiraz etti Judy Paris.
- “Neye inandığınızı sorabilir miyim o zaman?”
- “Kendimize inanıyoruz elbette,” dedi kız ona.
Sayfa 38 - İthakiKitabı okudu
Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardır. Bunlar, ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de buldukları ilk fırsatta başlarını deliklerinden çıkarırlar.
Sayfa 92 - LiteratürKitabı okudu
Bakınız, sapla samanı karıştırmayınız. Cenabı Allah Kuran’da şarabın sarhoş olup hatır gönül kıracak derecede içilmesini yasaklamıştır. Sağlık için her gün akşam yemeğinde bir bardak şarap içmenin sağlığa büyük yararı vardır. Her gün küçük birer bardak şarap için ama insan gibi için; göreceksiniz, sonunda sağlığınız gelişecek, ömrünüz uzayacak.
Sayfa 73 - LiteratürKitabı okudu
Ben Başbakan olsam, kitaplıklara önem veririm. Bir toplumun en büyük yerleşimden küçük yerleşimine kadar her yerinde kitaplıklar varsa, halk kitap okuyorsa, o toplum her işine yetip artacak parayı bulabilir. Akıl uyanmayınca kafa çalışır mı? Kafa çalışmayınca para kazanılır mı? Aklı uyandıracak olan da kitap, kitaplık.
Sayfa 56 - LiteratürKitabı okudu
Acaba nereli? Soruyo: “Yunan” Şaşırıyor kalıyor. “Haa!!” Neden şaşırıyor; tekrar savaştırmak mı istiyorlar bizi? Dost olmamız gerekmez mi?
Sayfa 7 - LiteratürKitabı okudu
Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet :)
Senelerden beri zulüm ve istibdat içinde ezilmiş, nefes almak, sevinmek, sevinçlerle alkışlamak ve alkışlanmak, hasılı samimi hislerle bütün fikrini, bütün hislerini belirtebilmek için fevkalade bir ihtiyaç duyan millet o kadar susamıştı ki, hürriyeti alkışlamak ve sevmekten, sevinç havası içinde özgürce gezmekten usanmıyor, bu sevinçlere doyamıyordu.
Sayfa 148 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Kanunlara lanet oku! Hukuk sisteminin iki yüzlü ilkelerine lanet oku. Bu dünyada var olduğu sürece kanunları lanetle. Bu dünyada var olduğu sürece kanunları lanetle. Kanunlar adalet için vardır. Doğru olanın yanında olmakla övünür. Ama kim bilir kaç kanun, adaletsizlik için kullanılmıştır! Dahası adaletsizlik, kanunlarda kim bilir ne kadar güçlü, ne kadar diktatörce faydalanmıştır!
Sayfa 104 - İthakiKitabı okudu
Ölülerin altında gömülü kaldım ama şimdi de yaşayanların, evrakların, gerçeklerin ve bana yeniden yer altını gösteren tüm toplumun altında gömülüyüm!
Sayfa 25Kitabı okudu
