Mösyö de Chessel'in komşusuyla benim anlamadığım ciddi konular hakkında konuşmasını sağlayan otuz yaşın ayrıcalığını kıskansam da bütün ilginin ona yöneldiğini düşünerek öfkelensemde birkaç ay sonra bir kadının sessizliğinin ne kadar anlamlı olduğunu ve sürekli bir konudan diğerine atlanan dağınık bir sohbetin ne çok düşünce içerdiğini anladım.
Kapağındaki yazısına hayran kalıp 30.yaşıma basıp okumaya başladığım ama aylardır bitiremediğimdi. Sonunda bitti konu olarak evet güzel ama kitabın adı gibi beklentimi karşılamadı ben kafamda daha başka kurgu kurmuştum. Ama şöyle özetleyeyim bir kadının bir annenin istemediği mecbur yaşadığı ve yalnız öldüğü bir hikaye. Keşke kadınlar anneler böyle hayatlar yaşamasa
Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor. Her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.