Akıl yürütmenin toplumsal yaşamda pratiğe dökülmesiyle ilgili
Eğitimin amacının, ‘bireyin tüm güçlerinin uyumlu gelişimini sağlamak’ olduğu söylenir. Bu tanımda toplumsal yaşama veya ya da toplumsal yaşam üyeliğine açıktan bir gönderme yoktur. Bir güç, ancak kullanıma konduğu şeyle, yani hizmet etmesi gereken görevle ilgili olarak bir güçtür. Şayet toplumsal yaşamın sağladığı kullanımları devre dışı bırakacak olursak, bu güçle ne kastedildiğini ve belli güçlerin neler olduğunu anlatan eski ‘yetiler psikolojisi’ dışında elimizde bir şey kalmaz. Zihinsel güçler eğitiminin gerçekte ne anlama geldiğini anlatabilmek için, bireyin gözlem de bulunma, anımsama, imgeleme akıl yürütme yetilerini kullanacağı toplumsal durumları bilmemiz gerekir. *atlayarak alıntıladım.
Sayfa 22
Ama hayatının geçmekte olduğunu aklında tut; senin için bile hayatın sona yaklaştığı, artık sana yaşamda daha fâzla çıkış yolunun sunulmadığı, bütün sana kalanın anımsamaktan ibaret olduğu bir zaman gelecek. Evet, anımsamak, ama senin çok sevdiğin tarzda, şiir ve hakikatin karışımı olarak değil, ciddî ve sadık bir vicdanî anımsama.
Sayfa 20 - Araf Yayınları,3. Baskı 2013, Çeviren: İbrahim Kapaklıkaya
Reklam
"Bir gün başını eğmiş bahçenin bir köşesinde öylece beklerken annenin sesiyle irkileceksin. Annenin bir sözüyle irkileceksin. Annenin bir bakışıyla. Ama bunlar senin zihninde kalmış resimler olacak. Annen gitmiş olacak. Annen bitmiş olacak. Annen bir hayale ve anıya dönüşmüş olacak. Annen bir anımsama olacak."
Eski ruhbilimciler ,insandaki dış duyulardan başka, beş de iç duyu kabul ederlerdi. Bunlar bellek(hafıza), sezgi(vahime), imgelem(muhayyel), anımsama(müzekkire) ve düşünme(müfekkire) idi .
Sayfa 17
Anımsama,
…bir an için geri dönmek değildir, kendimizi, geçmişte elinden sıyrıldığımız ölümün kucağında bulmamız demektir; bir şey unuttuğumuzda değil, bir şey anımsadığımızda ölüm aklımıza gelir, çünkü anılarımız ölümün de anıları...
everest yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Varoluşun matematiğinde bu deneyim iki temel denklem biçimine girer: Yavaşlığın derecesi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın derecesi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır.
Ruhbilimcilerden İç Duyu tarifi…
Eski ruhbilimciler, insandaki dış duyulardan başka, beş de iç duyu kabul ederlerdi. Bunlar: bellek (hafıza), sezgi (vahime), imgelem (muhayyile), anımsama (müzekkire), düşünme (müfekkire), idi. Bu beş duyu, bir ortak duyuda (hiss-i müşterek) birleşirdi...
Bir tek o ânı yaşamış olsaydım bile hayat yaşanmaya değerdi, dedirten bir anımsama...
Sayfa 141Kitabı okudu
Ölüm hayatın merkezidir. Onu yok saymak güzel bir şey değildir. Biz eskimolar sürekli ölüm farkındalığı ile yaşarız. Bu yüzden de ölüleri anımsamak tek ve belli bir güne bağlı değildir. Günlük hayata dahildir. Bu anımsama her an her yerde olabilir.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.