Halide Edip, "Hanımefendiler!" dedi, sesinde hafif bir heyecan titriyordu. Çok tutumlu olduklarını duyduğu Ankaralı hanımları yardıma çağıracaktı. "Tarih Türkü ateşle imtihan ediyor. Bu imtihandan, yalnız erkeklerimizin cesareti ile başarılı çıkamayız. Artık biz kadınlar da bu ateşe yüzümüzü çevirmek, ellerimizi uzatmak zorundayız. Ordumuzun hepimize ihtiyacı var..."
Sayfa 50 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Nitekim cinayet, muhalefet tarafından hemen Atatürk'ün üzerine yıkılmak istenmiştir. Soruşturma Atatürk'e uzanmış, İstinaf Mah­kemesi Savcısı Ankaralı İbrahim Bey ile Ankara Polis Müdürü Çerkez Neşet Bey köşke giderek Atatürk'ün ifadesini almışlardır. Kılıç Ali'nin ifadesiyle, "Ancak ısrarla yapılan soruşturmaya rağ­men sorunun dedikodudan başka bir şey olmadığı" anlaşılmıştır. Yargılamalar sonunda cinayet aydınlanmış, Topal Osman'ın suç ortağı Mustafa Kaptan da 5 yıl kalebentliğe mahkum edilmiştir.[628] İşin ilginç yanı, bu cinayet soruşturması, muhalif gruba yakın Rauf Bey tarafından yapılmıştır. Tahkikatı yürüten Ankara Polis Müdürü Neşet Bey de muhalif eğilimlidir.[629] Sonuçta, yaygın kanaatin aksine Ali Şükrü Bey'i Atatürk öldürtmemiştir. Bu bir "alternatif tarih" dedikodusudur. İngi­liz istihbarat raporlarında bile Ali Şükrü Bey cinayeti nedeniyle Atatürk'ün suçlanamayacağı yazılıdır. İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold'un Lord Curzon'a gönderdiği 3 Nisan 1923 tarihli raporda bu konuda şu bilgilere yer verilmiştir: "Ankara'da son olaylar. Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, 27 Mart'ta kayboldu. 1 Nisan'da cesedi bulundu. Ertesi gün katil olduğu anlaşılan Laz çete başı Osman Ağa jandarma tarafından vuruldu. Bu olayda Mustafa Kemal veya Ankara'nın herhangi bir devlet adamı suçlanamaz. Bu aslında Lazlar arasında bir kan davası olayıdır. Muhalefet ayağa kalktı. Mustafa Kemal ve taraftarları, durumu kendi lehlerine çevirme düşüncesiyle iki ay içinde genel seçimlere gitmeye karar verdiler."[630]
Sayfa 342 - Ali Şükrü Bey'i Atatürk öldürttü iddiasıKitabı okudu
Reklam
" Yahu herkes mi Ankaralı? Ankara dediğin de bozkırın ortasında bir coğrafya neticede. Bir de İstanbullular var, onlar bir seviye daha üstün. İstanbulluyum diyor. Peki, aileniz diye soruyorsun. Ailem Mardinli ama ben doğma büyüme İstanbulluyum!.. Kendi özünden ödü kopuyor bazı insanların. "
768 syf.
·
Not rated
Ankara'da Mevsimler
"Madde 4-Sizin olmayan sözcükler size ihanet eder. …. …. Madde 50-Herkes kendi aşkı adına konuşsun.” Arayış içindeki insanların öykülerini dinlemeyi ve paylaşmayı sevmişimdir, çünkü paylaşmayınca hikayenin hakkını vermiyormuşuz gibi gelir. Kitaplığımda okunmayı bekleyen adı duyulmuş romanlar varken beni Ankara’da Mevsimler adlı roman
Ankara'da Mevsimler
Ankara'da MevsimlerAli Ulvi Özdemir · Alter Yayınları · 20106 okunma
Sait'in dediği gibi bir sınıfın en arka sıralarından birinde gizlice şiirler okuyan öğrenci için mi? İşçiler nerden kitap alsınlar, kavgalarına katıldığımız insanlara ulaşamamak. Gizli Ordu Teşkilatı plastik bombalar atıyordu. Artık her ay bir kutu baklava gönderdiği için Antepli kötü bir şairin şiirlerini Basan Ankaralı yayımcıya kızmak da onarmıyor bu kırgınlığı.
Sayfa 64
"Bölükte Ankaralı bir çocuk vardı," diye başladı Mecit bir sigara yakıp. "Adını hatırlamıyorum. Pek sessiz sakin, efendi biriydi. Sarışın bir şey. Hep koyun gibi bakardı hüzünlü hüzünlü. Bir gün sorduk buna derdini. Memlekette anası, babası, karısı, kızı hep bir arada yaşarlarmış. Hep onları düşünüyormuş. Ne yani? Ana kucağı mı burası, asker ocağı? Hepimiz özlüyoruz ailemizi; geziyor muyuz öyle ortalıkta ruh gibi diye psikolojisine girdik bunun. Bildiğiniz gibi değil, dedi. Benimki normal bir özleme olayı değil, korku. Neden korkuyorsun? Ölümden, dedi. Meğer bu, her dakika ailesinden birinin öleceğini düşünürmüş, ondan bunalıma girmiş." "Açtığı mevzuya bak hayvan herifin," diye söylendi Amcabey. "Derken iyice kafayı yedi bu. Yemek yemiyor, sürekli ağlıyor, içtimada pat diye düşüp bayılıyor. Önce epeyi bir marizlediler bunu, para etmeyince tümenin psikoloğuna gönderdiler. Hava değişimi aldı, çekti gitti memleketine. Hatta, iyi hatırlıyorum, biz arkadaşlarla bu uyanık bütün bu dümenleri hava değişimi almak için çevirmiş olmasın falan gibilerinden de konuşmuştuk." "Ee? Döndüğünde iyileşmiş miydi bari?" diye sordu Kız Tevfik, Rebi Abi cinnet getirmeden önce hikaye hayırlı bir sona bağlanabilir umuduyla. "Yok, bir daha dönmedi zaten kendisi. Bir gece evde herkes uyurken havagazını açmış. Ölmüşler ailecek."
1,000 öğeden 661 ile 670 arasındakiler gösteriliyor.