Sadece romantik kitap değil, kendini bulmanın, özgüven yüklenmesinin ve biri otizmli diğeri anksiyete sahibi İki karakterin keyifli ve bir o kadar da eğlenceli hikayelerini okudum.
Offf, Jamie Westenberg sen okuduğum en çekingen, en tatlı en mükemmel karakterdin.
Bea, kendi dünyasında bir hayat kurmuş bir ressam. Çizdiği resimler oldukça cüretkar olsa da aslında gerçek hayatta kendisi hiç öyle değil. Bea'dan on iki dakika büyük ikizi sevgilisinin arkadaşını Bea'ya ayarlamak ister. İlk karşılaşmaları oldukça olaylı olur zira zerre ortak noktalarının olmadığına karar verirler.
Ama Bea'nin ikizi ve erkek arkadaşı fake isimlerle ikiliye randevu ayarlar ve gerçekte kim olduklarını bilmeden keyifle mesajlaşmaya başlar. Ve gerçekler ortaya çıktığında bu kez oyun oynayan taraf Bea ve Jamie olur. Sahte bir ilişkiye başlarlar ve sonunda kendi iradeleri ile ayrılmak üzere anlaşırlar.
Ama lütfen şimdi, kim Jamie'i bırakabilir bi anlatın bana sarıp sarmalayasım geldigi o kadar çok an geldi ki. Ahh o naiflik
.
Tavsiye Ederim...
Okumak Iptiladir Müptelalara Selam Olsun...
Somatoform rahatsızlıklar, bireyin hbbi bir durumla açıklanamayan gerçek fiziksel şikayetlerden yakındığı bir tür ruhsal bozukluktur. Bir rahatsızlığa somatoform bozukluk tanısı konulabilmesi için belli kriterler vardır:
1. Fiziksel semptomlar, bir hbbi durumun, ilaç kullanı mının ya da başka bir ruhsal rahatsızlığın sonucu ola maz.
2. Tanı,
PANİK BOZUKLUK
Panik bozukluk yaşayan kimseler, bir uyarı ya da neden olmaksızın tetiklenen yoğun panik atak nöbetleri yaşarlar. Panik atak belirtileri şöyledir:
Aşırı terleme
Göğüs ağnsı
Titreme
Nefes darlığı ya da boğulma hissi
Sıcak ya da soğuk basması
Kalp çarpınhsı
Baş dönmesi, sersemlik, vertigo
Kanncalanma, uyuşma hissi
Mide krampları ya da bulanh gibi çeşitli sindirim so runları
Aşırı ölüm korkusu ya da kontrolü kaybetme korkusu
Panik atak çok daha uzun sürebilir ancak genellikle ilk on dakika içinde doruğa vuracakhr. Birçok panik atak has tası, atak sona erdikten sonra da saatlerce anksiyete yaşa maktadır.
ÖZEL (SPESİFİK) FOBİLER
Bu tür anksiyete bozukluklarında belirli bir durum ya da nesneye yönelik irrasyonel ve güçlü bir korku yaşanır. Özel fobilerin dört büyük türü vardır. Birçok insan aynı katego ri içinde birden fazla fobi yaşayabileceği gibi, birden fazla kategoride farklı fobilere sahip olanlar da vardır. Durum sal fobi, bbbi fobi, doğal çevreyle ilgili ve hayvanlarla ilgili fobiler olmak üzere dört ana türde değerlendirilir.
Hangi kategoriden olduğu önemli olmaksızın, özel fo • biler, benzer belirtiler gösterirler:
Bireyin korktuğu nesne ya da durumla karşılaşhğında çok şiddetli korku, panik ve dehşet duygulan
Nefes darlığı, çokça terleme, uyuşmuşluk hissi ve baş dönmesi gibi panik atak benzeri belirtiler
Korktuğu nesneden kaçmak için günlük hayat düzeni ni bozacak derecede çabalar göstermek
Bireyin korktuğu nesne ya da durumla bir sonraki kar şılaşması hakkında düşünmesi ve bu kaçınılmaz son hakda senaryolar üretmesi
İnsan, geleceği düşünmeye başladığı andan itibaren, yaşamakta olduğu cenneti terk edip anksiyete dünyasına adım atar; üzerine kaygının gri tonu çöker, hırs dürtüsü oluşur, mülkiyet başlar ve "düşünceden yoksun" yabanın keyifli hayatiyeti kaybolur.
İçimizdeki çocuk bizimle sürekli konuşuyor. Ama nasıl? İster psikolojik ister fiziksel olsun, bizim hastalık dediğimiz şeyle. Sesini bize duyuramayınca bedenimizi araç olarak kullanıyor mesela; bedenimiz üzerinden bir mesaj iletmeye çalışıyor. Depresyon, anksiyete, fobi, kompleks gibi isimler verdiğimiz durumlar üzerinden iletmeye çalışıyor. Bunların her biri, konuşamadıklarımızın bizim yerimize konuşması.
Erteleme de aynı şekilde, bize sesini duyuramamış iç çocuğun bizimle konuşmaya çalışması. Ama burada konuşamadığımız içimizdeki anne-baba değil, içimizdeki çocuğun “konuşamadığı” her zaman. İçimizdeki çocuğun bize normal yollarla duyuramadığı. Eğer otoriter iç sesi yavaş yavaş kısarak, bastırılmış doğal iç sesi ayırt etmeye başlarsak, doğal olan biçimde onu konuşurken duyabilirsek, o zaman bize sesini duyurabilmek için bu yollara başvurmaya ihtiyacı da kalmayacak.
Anne-babamızın bizimle konuşma biçimi, bizim kendimizle konuşma biçimimiz, yani iç sesimiz haline gelir. İç ses otomatikleşmiş haldedir, fakat üzerine düşünerek ve onu yorumlayarak, fark ederek değiştirmemiz mümkündür. Erteleme, depresyon, anksiyete gibi sorunlar yaşıyorsak, en azından bunlara neden olan zamanlardaki iç sesimiz bize parmak sallayan bir iç sestir. Fakat bu, doğuştan getirdiğimiz iç sesimiz değildir. Doğuştan getirdiğimiz sağlıklı iç ses bize asla kızmaz, bağırmaz, parmak sallamaz. Doğal iç ses yargılayıcı, tehdit edici, korkutucu değil, sevgi dolu ve şefkatlidir. Doğal iç sesimizi bulduğumuzda ve kullanabildiğimizde işe başlamakta ve irademizi kullanmakta sorun yaşamayız. Doğal iç ses, ruhla bedenimizin -olması gerektiği gibi!- iç içe geçmesini sağlar. Ruh ve beden iç içe geçtiğinde, istediğimiz gibi harekete geçebilmek kendiliğinden olan bir hale dönüşür.
Bir çocuk kitabı insanı nasıl ağlatabilir sorusunun cevabı gibi yüzüme vurdu kitap. Çocuk kitabı demek için çok fazla anlam içeren bir kitaptı. Yıllardır depresyon ve anksiyete ile savaşma gereği duymayan, kendi canavarlarımı kabullenen beni utandırmayı başardı Alma. Kitabın sonunda herkesin ona iyileşeceksin demesiyle hüngür hüngür ağladım sanki
HİPNOZ İLE NELER TEDAVi EDİLEBİLİR?
Hipnoz, kişinin başa çıkmakta zorlandığı her konuda fay dalı olabileceği için birçok zihinsel, duygusal ve fiziksel sorunun tedavisinde hipnozdan faydalanılabilir. Yaygın olarak kullanıldığı alanlar şunlardır:
• Fobiler
• Stres ve anksiyete
Panik atak
Yas
Yeme bozuklukları
Uyku bozuklukları
Depresyon
Bağımlılık
Kilo kaybı
Sigara bırakma
Ağrısız doğum
ADHD (dikkat eksikliği, hlperaktivite) semptomları
Cinsel sorunlar
Kanser olan ve kemoterapi gören hastalarda bulantı ve kusmanın azaltılması
Rahatsız eden bağırsak sendromu hastalığının semptomlarının azaltılması
Sosyal fobi ile sosyal anksiyete aynı mı?
Sosyal anksiyete bozukluğu olarak da adlandırılan sosyal fobi, sosyal ortamlarda aşırı korkuya sebep olan bir anksiyete bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Sosyal fobiye sahip olan kişiler insanlarla iletişim kurmakta, yeni insanlarla tanışmakta ve sosyal toplantılara katılmakta zorlanmaktadır.