Iyy ne demek
Iyy!''dan daha iyi bir yansımalı" sözcük var mıdır? "Iyy!'', hoşlanmamayı, iğrenmeyi ve nefreti ifade eder. Sırtın­ da insan kulakları bulunan genetiğiyle oynanmış bir fare düşüncesi, birçok insanda "Iyy!" hissi uyandırır. İnsan cesedi yeme fikri de aynı tepkiyi yaratabilir. Fakat neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anla­ maya çalışırken "Iyy!" hislerimize ne kadar güvenebiliriz? Bu konu­ yu, Oxford Üniversitesi Uehiro Uygulamalı Etik Merkezi yöneticisi Julian Savulescu ile konuştuk.
"Ellerin­deki hisleri kaybettiğinde nasıl hissettin? Bu nasıl bir duygu? " dedi. Elisabeth kadının neler yaşadığını anla­ maya çalışıyordu. Yüzündeki en yumuşak bakışla şöy­le dedi: "Elimin eskisi kadar iyi çalışmadığını ilk fark ettiğimde ellerini kaldırmış hareketlerini sevinçle izle­yen bu sekiz haftalık meleği izliyordum. " Ve şöyle de­vam etti: "Yaşamın tıpkı bir elden diğerine aktarılma­sı gibiydi. "
Reklam
Okuma tutkunluğu
Bunun kitaba düşmesini,mahpusluğun can sıkıntısından belleme!Sağ olsun cephedeyken de böyleydi.Bakarsın,bir kuytu yer bulmuş,oku maya çökmüş."Bırak şunu binbaşım!Omuz başımızdaki Azrail solum solum solurken, bizim kitap sıramız mı?"diyemezsin!Bundaki okuma tutkunluğunu anla ki,çantasında ekmek gezdireceğine,mum gezdirirdi.
Sayfa 183 - İttihakiKitabı okudu
Okuma entelektüel, zorlu, talepkar, ama insanı tatmin eden bir faaliyettir. Merak etme, okuma, keşfetme sürecinin öznesi olmaya dair eleştirel bir konum almayan bir kişi aslında gerçekten çalışmıyordur. Okumak, araştırmak, okunan şeyi anla maya çalışmaktır; bu nedenle diğer temel noktaların arasında, okumanın ve yazmanın doğru bir şekilde öğretilmesi büyük önem taşır. Okumayı öğretmek, anlamaya ve iletişime yönelik yaratıcı bir deneyimin içine girmektir.
Bir gözyaşının kayıp güzergâhında kayboluyor hisler. Göz yaşının güzergâhını bulunca kendimizi buluyoruz. "Dokunabilir misiniz göz yaşlarıma ellerinizle?" cümlesiyle gaybubetini yokluyor Orhan Veli kendinin ve hislerinin. Hz. Yakub'un göz yaşları gizli öznesi oluyor ağlayışlarımızın. Göz yaşı mı ağlamanın bir neticesi, yoksa ağlamak mı göz yaşının??? ** Hayatımın nehri bilmediğim iç denizlerde kayboldu. Pessoa *** Göz yaşı zımnîdir, yani gizlidir, bir katre suyun ardında gizli bir maksat vardır. Göz yaşı ile anla(t)maya çalıştığımız kendimize sır olandır. Benzetmenin tüm unsurlarını geride bırakarak kendimizi bi katre göz yaşına bırakışımızdır. Nedir bu kaybolan göz yaşı güzergâhı Allah aşkına!? Göz yaşı hangi mahrem yanlarımızın üzerini örtüyoruz? Hangi duygudur suların altına gömerek kaybetmek istediğimiz? Hangi varlık sancısıdır anlatmak isteyip de gözyaşına salıverdiğimiz ? Aklıma Hz. Musanın Nil Nehrine bırakılışı geliyor. İki denizin buluştuğu yerde Hızır ile buluşur sonra Hz. Musa...İki deniz Hz. Yakub ile Hz. Yusuf'un buluştukları yer midir? Orada göz yaşından bir deniz yok mudur? *** Bizim kaybettiğimiz göz yaşlarımız yok mu? Yeraltı sularımız, dip akıntılarımız, med cezirlerimiz, dalgalarımız, dipsiz kuyularımız, göz yaşı pınarlarımız, âb-ı hayatlarımız? En son ne zaman içimizdeki bebek Musayı nil nehrine bıraktık? Hadi doğrudan söyleyeyim; ağladık? O göz yaşı Allah'ın sohbet edeceği bir varlık üsaresi değil mi? Varlığımızı neden göz yaşı ile teyid etmiyoruz?
Hakim, hakem kelimeleri "hükm" kökünden geliyor. İkisinin de işi iki taraf arasındaki anlaşmazlık hakkında bir hüküm vermek. Bilge, filozof demek olan hakim'in (i uzun) kökü şöyle açıklanıyor: "[hakim] İyileştirmek amacıyla menetmek, düzeltmek, hükmetmek anlamına gelen hükm masdarından sıfat olup 'hüküm ve hikmet sahibi' demektir."1 Hekim ise hakim'den bozma. Aslında bir galat-ı meşhur. Bilgelik, felsefe demek olan "hikmet"ten etkilenmiş gibi. Öyle anlaşılması, bana kalırsa, güzel olmuş. Aynca, sadece köken bakımından değil, kavram bakımından da hakim ile hekim arasında sıkı bir bağ var. Hakim evren üstüne düşünen, evreni anlamaya çalışan, hekim de evre nin en küçük birimi olan insan üzerinde düşünen, insanı anla maya çalışan kişidir; her ikisi de hüküm verir. tikçağ'da da, Ortaçağ'da da tıp ile felsefe arasında çok sıkı bir bağ vardı zaten. Hippokrates, Galenos, Ebubekir Razi, İbni Sina hem hekim, hem de filozoftular.
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.