Albertine'in belki uzun bir süre, belki de temelli benden ayrı yaşamak istediği bir hayata başlayışını ilk kez gözümde canlandırıyordum; bu hayatta, eskiden sık sık kafamı kurcalamış olan o bilinmezliği gerçekleştirecekti, halbuki o zamanlar bu bilinmezliğin dış kabuğunu, o anlaşılmaz, tutsak ve sevimli çehreyi elimde tutma, okşama mutluluğuna sahiptim. Aşkımın özünü oluşturan şey, bu bilinmezlikti.