Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epice yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Sayfa 60
Of! Anlatamıyorum. Ben şimdi güzelliğin bilinen kurallarından çıktım. Güzel sanatları, estetiği, her bir şeyi inkar ediyorum. Siz neyseniz güzellik işte odur.
Reklam
"Hiçbir şey değişmedi fakat yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. Anlatamıyorum."
Sayfa 86
Ben de böyle sevmiştim...
Sevdiğim, hoşlandığım, arzuladığım, güzel bulduğum, eşsiz şekilde güzel bulduğum tek kadın sensin. Hep senin yanında olmak, sonunda da senin yanında ölmek istiyorum. Bu sözlerimi mübalağa sanma. Duyduklarumı anlatamıyorum bile. Ben senin hayranınım, esirinim. Her şeyinin hayranı, her şeyinin esiri. Yüzünün, saçlarının, vücudunun, kokunun, sıcaklığının, her şeyinin.
Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya,bütün hayat,her şey içinde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor.Hissediyorum... ama anlatamıyorum...bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyorum ama konuştuğumda bir bebeğin ıngaları gibi sesler çıkıyor ağzımdan.Duygu ve duyarlılıkları, okuyan veya dinlenenlerin içinde benzer duygu ve duyarlılıklar oluşturacak şekilde sözle ya da yazıyla ifade edilmiş konuşmalara dönüştürmek büyük bir görev.Asil bir görev.
“Gece anlamamış gibi bana bakmca tekrar sıkıntıyla başımı yatırdım ama bu sefer Gece'nin ayaklarının üstüne. "Of Gece ya." dedim aynı üzüntüyle...Biraz daha büyüsen de arkadaş ol­san bana. Babanı falan çekiştirirdik. Şimdi her şeyi anlatamıyo­rum. Sen de anlayamıyorsun zaten, verimli bir sohbet olmuyor.”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.