Boncuk gözlüye
Çakır gözlü bir kızı sevdim cenneti gördüm gözlerinde Altın gibi saçları Tuttu ellerimi ısıttı sevgiyle Bir kızı sevdim küçüktü biraz yaşı Öylesine büyüledi beni ağır başı Suyunu da çıkarırdı sıksaydı taşı Bir kızı sevdim imkansızdı yoldaşı Bağrımda yangın var anlatamıyorum derdimi Yaradan biliyor ancak benim şu halimi Bir kızı sevdim altındandı saçları Saramazdım başına yapacağım taçları Uzun uzun bakıştık Anladı halimden Dedi şifa benden yara senden Yara derindi çok kan zay ettim O kızın bakışlarına ömrümü pay ettim Kusurluydum yaralıydım belkide Bıraksalardı hekimdi bana belkide Bir kızı sevdim bocuk gözlü sevgili Çok asildi ve çok ilgili Ömrüm olursa olur derse beklerim Canımı saçının teline eklerim
Benim onu sevmemin nasıl bir mucize olduğunu bilmiyor. Belki de sıradan ve vasıfsız bir şey gibi görüyor bunu. O da haklı. Neredeyse tanıyan herkes sevmiş onu. Farklı boyutlarda elbet. Ama bir şekilde sevmiş. Zaten onu birazcık tanıyan birinin kayıtsız kalması, sıradan biri gibi davranması mümkün değil. Fakat ben ne yapabilirim? Anlatamıyorum. Anlatamamamın sıkıntısı içimdeki telaşı kat be kat artırıyor... Seni en çok ben seviyorum desem, en başka ben seviyorum ve en başta, herkesten çok, en çok, en... Ne en? İçimden geçenleri bilse koşup boynuma sarılır. Oysa sadece anlatabildiğim kadarını biliyor. Anlatabildiğim kadarını... Anlatabildiğim kadarıyla ne yapılabilir? Birer çay içilebilir belki..
Reklam
... Gözümün gördüğü vefasızlığı gönlüme anlatamıyorum... .
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum Orhan Veli Kanık
Çığlık çığlığa uyanmamı gerektiren rüyalar görüyorum. Fakat gecenin bir vakti uyandığımda terden ölecek gibi olmak yerine buz gibi hissediyorum kendimi. Donup kalmışım sanki gördüklerim karşısında. Ne gördüğümü bilmiyorum, aslında anlatamıyorum. Dün gece hiç uyumadım. Belirli bir saat uykusuz kalırsan hayatındaki tuhaflıkları ikiyle çarpman gerekiyor galiba. İçimden bir ses sürekli benimle konuşuyor. "Böyle olmaz lan." diye tokatlıyor beni. Dişlerimden kan akıyor, bir şey yapmamı istiyor sanki. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Dünden beri bir şey yemedim. Midemdeki asitler diğer organlarıma sıçrıyor galiba. Galiba diyorum çünkü bir bok hissetmiyorum. Bunu da klozet kapağının dibinde oturmuş yazıyorum. Elimde kirli bir el bezi, mermerlerde kurumuş kan lekeleri, silinmiyorlar. Geçmeyecek korkuyorum. Dudaklarımın arasından akan kan olmasaydı daha çok yazardım. Hiç susmazdım. Kustuklarıma bakıyorum şu an. Babamı görüyorum, elinde kemer. Çok korkuyorum, çok korkuyorum... Lütfen bir şey yapın...
Anlayamıyorlar, anlatamıyorum )
Ağlasam, sesimi duyar mısınız, Mısralarımda ; Dokuna bilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir şey var, biliyorum ; Her şeyi söylemek mümkün ; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.. Orhan Veli Kanık'ın en güzel şiirlerinden. Kendisini saygıyla ve sevgiyle anıyoruz..
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.