Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanları anlatılması en zor şeyin gerçekler olduğunu biliyordum.
"Başarı denen şey nedir ki? Anlatılması zor gizli bir güç, basiret, bir şeye hazır olma... Salt var olmakla insanın çevresindeki hareketleri etkilemesi, onları baskı altında tutma bilinci... Sözünü geçirebileceğine inanma... Başarı ve mutluluk bizim içimizdedir, başka hiçbir yerde değil. Onu tutmasını bilmeliyiz, sıkı sıkı ve var gücümüzle. Burada, bende olduğu gibi, birşeyler gevşemeye, çözülmeye ve yıkılmaya başlayınca, çevremizdeki her şey hemen denetimimizden çıkar, bize başkaldırır bize karşı koyar ve bizim etkimizden çıkar... İşte o zaman her şey birbiri arkasına gelir, başarısızlık başarısızlığı izler ve sonunda bitersiniz. Son günlerde bir yerde okuduğum bir Türk atasözünü, 'Ev yapan ölür,' diyen atasözünü sıkça anımsadım. Bunun ille de ölüm olması gerekmez kuşkusuz. Ama bir geriye gidiş... bir çöküş... sonun başlangıcı... anlıyor musun Tony?"
Sayfa 470Kitabı okudu
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
Bir kişiyi ne kadar sevebilirsiniz ? Bunun türlü cevabı var. En güzel cevap bu kitabın sonunda okuduğum şu cevap : Şiddetin kol gezdiği bir dünyada aşkınızı nereye gömersiniz ? O kadar çok seviyorsunuz ki, öldüğünde tabutunu sırtınıza alıp onu en güvendiğiniz yere gömmek istiyorsunuz. Ama bunun için çölleri, sarp kayaları, dağları, tepeleri aç ve susuz belki de yalın ayak sevdiğinizin ölüsüyle birlikte, sırtınızda tabutla aşmanız gerekiyor. Elleriniz parçalansa da, güneşin altında bir şapkanız bile olmadan kavrulsanız da , yüzlerce kere sırtınızdaki tabutla birlikte yuvarlanıp düşseniz de onu gömeceğiniz yere götürüyorsunuz. Yolda sizi öldürmeye çalışan haydutlara karşı bile sevdiğinizin ölüsünü koruyorsunuz. Zaten ölmüş bir kadının cesedi bile nasıl bu kadar sevilebilir? Tüm bu zorlukların ardından sevdiği kadını ancak kalbine gömebilmekte bir seçenek.. Bir cesede , bir kadına gömülecek güzel bir yer bulmak ne kadar zor olabilir ? • Anlatılması zor bir eser. Hangi kelimeleri kullanacağımı bilemiyorum. O kadar çok etkilendim ki.. Bende böylesine sevilmek isterdim. Kocam kaç yıldır hayatında olduğumun bir önemi olmadan beni en güvendiği en olmamı istediği yere gömsün bir sebepten öldüğümde.. Aşkın ve sevginin gücünü en iyi anlatan eserlerden biri diyebilirim.. Mutlaka okuyun, keyifli okumalar
Seni İçime Gömdüm
Seni İçime GömdümAndrew Jolly · Ayrıntı Yayınları · 2022789 okunma
Dezenformasyon Filistin'in haklı davasının dünyaya anlatılması, bugün adeta işgalin bizatihi kendisi kadar zor ve girift bir meseleye dönüştü. Reuters'tan New York Times'a, dünyanın "anlı şanlı" medya organları gözümüzün önünde yaşananları çarpıtarak sunarken, Filistinli gençler aynı zamanda sosyal medyadaki yalanlarla ve suçlamalarla da uğraşıyor. İsrail'i eleştiren herkesi "antisemitist" veya "Arapçı” ilân ederek boğmaya çalışan Siyonist propagandanın şuurlu veya şuursuz uzantıları, Kudüs'le ilgili her konuyu farklı şekillerde itibarsızlaştırma peşinde. Bunların Türkiye ayağı da var üstelik. Argümanları pek çeşitli: "Doğu Türkistan için sesiniz neden çıkmıyor?" (oysa çıkıyor), "Sizinki Arap hayranlığı" (hayır, Kudüs bizim için kimlik meselesi), "Ku- düs'ü dinî duygular için istismar eden İslâmcılar..." (Kudüs'te esas dinî istismarı Yahudiler yapıyor)
Sayfa 141Kitabı okudu
Necip Fazıl
Necip Fazıl,bütün dahiler gibi anlaşılması ve anlatılması son derece zor bir sanatkardır.
Sayfa 23 - KapıKitabı okuyor
Özelliklerine, kişiliğine dair şeylerin bir çırpıda tam olarak anlatılması zor insanlar vardır. Toplumların gerçekten de çok büyük çoğunluğunu oluşturan bu insanlara genellikle “sıradan”, “çoğunluk” denir.
Sayfa 583Kitabı okudu
Reklam
Gemiyle çıktık yola, fakat sandığım gibi öyle "göklere bakıp yıldızları seyret, limandaki aşkını düşün!" gibi romantik bir olay değilmiş bu. En zor ve tatsız işlerden biri aslında. Bir kere çok can sıkıcı. Günlerce sudasınız, bir şey görmüyorsunuz. Atlas denizine çıktıktan sonra yakalandığımız fırtınalarda istediğiniz kadar ateist, deist, bilmem ne olun, takla atarak Allaha sığınıyorsunuz. Biskay körfezinde yakalandığımız bir fırtınada dalga, karşıdan boz bir duvar gibi geliyordu üstümüze. Geminin kaptan köşkü yirmi metre kadar vardır ve o dalga köşkün üstünden geçiyordu. Demek bir otuz metre kadardı yüksekliği. Korkunçtu, anlatılması imkansız. Hala aklımda, sırtımdan soğuk terler boşanıyordu. Ölümle ancak bu kadar burun buruna gelinebilir! Gerçi ölüm korkusunu daha üst seviyede Afganistan'da yaşadım, aşılandım ölüm korkusuna.
Öyle Geçer ki Zaman
Öyle Geçer ki Zaman
Ş. Teoman Duralı
Ş. Teoman Duralı
Kendini tanımak "dıştan içe" sessiz bir yolculuktur, anlatılması ve paylaşılması zor, bazen sadece kokusu alınabilir. Akmakta olan bir ırmağın, aynı zamanda kaynağına doğru yolculuk edebilmesini çağrıştıran bir süreç, kaynağa ulaşılamasa da yolculuğun kendisine değer.
Sayfa 100Kitabı okudu
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı Kutlu olsun
Babasını cephdede kaybeden şerbetci çocuğun gözünden Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanı ,İstiklal Marşımızın yazım süreci,Ankara nın Baskent oluşu ,cephe ve cephe gerisindeki topyekun mücadele yani bir milletin kaderini kendi yazdığı süreci görmek,degerlendirmek, izlemek. Şermin Yaşar kalemini severim.Her ne kadar İlber Ortaylı karızmayı çizdirse de tarih bilgisine değer vererek dinlerim,okurum. İkilinin çalışmasını merak ettim . Şermin Yaşar'ın anlatımı,İlber Ortaylı nın anlatının içindeki tarihi bilgileri, Gökçe Akgül'ün resimleri ile çocuklara,genclere hitap eden güzel bir kitap ben beğendim.Resimler daha iyi olabilirdi. Ne zor yıllar, kimler ne büyük fedakarlıklar yapmışlar hiç unutulmaması gereken,hep gündemde olması,bilinmesi,anlatılması, canlı ve gündemde tutulması gereken bir süreç. Atatürk ve silah arkadaşlarını, bize bu günleri armağan eden o dönemde yaşamış ve elini taşın altına sokarak,tüm yüreği ile mücadeleye gönül vermiş atalarımızı sevgi,saygı,rahmet ve şükranla anıyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. #alıntılar "Mustafa Kemal Paşa, Onuncu Yıl Nutku'nu okurken ben de oradaydım. Ama bu defa ne çörek satmak için ne şerbet satmak için ne de gazete satmak için. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir öğretmeni olarak öğrencilerimle birlikte tören yerindeydim." (s. 114) "Mustafa Kemal cephede bile kitap okuyacak kadar gerçek bir kitap tutkunudur. Biraz da onun için büyük bir adamdır. Okuduğu bilinen kitap sayısı 4300'den çoktur." (s. 86) Ulusal egemenliğinin sonsuza kadar sürmesi niyetiyle hayatı ve kitapları iyi okumalar.
vücut benim,ben de düşüncelerimi istediğim gibi saklarım, oyunumu oynarım.
Hayata tutunmak, anlatılması zor bir şey. insan ne yıkımlar yaşıyor ama öyle ya da böyle devam ediyorsun yola. Yürürken sağ kolun düşüyor, sonra sol gözün. Düşenleri yerden toplayıp idareten yerine takarak ilerliyorsun bir şekilde. Artık o gözü ters mi taktın, sadece iç organlarını mı görüyorsun fark etmiyor. Dıştan bir bütün halindesin ya... En zarar gören şey, umut edebilme yetin oluyor. Her seferinde bir parça daha kapıyorsun kendini. Keşke vücutlarımız olmasaydı ve ortada ruhlar şeklinde gezebilseydik.Vücutlarımız ruhumuzu saklayabilmemiz için ideal bir kılıf sadece. Ruhun belki onun boynuna sarılmak, kucağına oturup, küçücük kalmak istiyor ama yüzünde bir mimik bile kıpırdamıyor. Oyunculuğun bir meslek olması ne kadar manidar.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet Ümit kitaplarını zaten çok severim. Kitabın aralarında mitolojik öykülerin anlatılması, karakterlerin işlenişi ve olay örgüsü oldukça güzel bence. Başkomiser Nevzat'a alıştığım için burada kitaba Yıldız ile başlamak zor oldu ams bir süre sonra ona da alıştım. Gerçi kitabın sonunda yine Nevzat'ı görmek mutlu etti beni.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Ahmet Ümit
Ahmet Ümit
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,4bin okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sanırım bugüne kadar okuduğum en ilginç ve bir o kadar da rahatsızlık uyandıran bir kitapla geldim. Son günlerde fazlaca paylaşılan ve birçok kişinin favorilerine giren bu kitap hakkında ben biraz farklı bir yorum yapacağım. Yakın arkadaşımın önerisi ile okuyup üzerine uzun uzun konuşmak istediğim bir kitap oldu. Olay örgüsü ayrı anlatımı ayrı
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,086 okunma
İnsanlara anlatılması en zor şeyin gerçekler olduğunu biliyorum.
“ Özelliklerine, kişiliğine dair şeylerin bir çırpıda tam olarak anlatılması zor insanlar vardır. Toplumların gerçekten de çok büyük çoğunluğunu oluşturan bu insanlara genellikle “sıradan çoğunluk” denir. Yazarlar romanlarında, öykülerinde çoğu zaman toplumda belirgin özellikleri olan tipleri ele almaya ve onları canlı, sanat değeri olacak biçimde anlatmaya çalışır. Değişik özellikleri olan bu çeşit tiplere toplumda sık rastlanmaz ama, aslında bunlar gerçeğin kendinden de gerçektir.”
Sayfa 584Kitabı okudu
1.305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.