1886 da yazılmışbir kitap, 138 yıl sonra bile aynı taze hislerle olunabiliyor. Bu muhteşem bir şey.
Tevekkeli söz uçar, yazı kalır deniliyor.
Tolstoy'un kısacık ama oldukça etkileyici kitabı İvan İlyiç'in ölümü. Kitapta ölüm bilgisi ilk sayfada verilmiş, sonrasında ise ölüme nasıl gidildiği bilgisi yavaaş yavaaş yedirilmiş.
Okudukça ölümden çok ölüm korkusunun kendisi peyda oluyor satırlar arasında. Okuyucuya da kendini sorgulatıyor. Tam ölmek üzereyken, ölüme yürürken adım adım, hayatı "olması gerektiği gibi" mi yaşadım düşünce gelip yerleşiyor karakterimize. Yahut eğer öyleyse asıl sorun bu mu? dedirtiyor.
Oldukça sorgulatıcı bir eser ve hayatın doğal akışı içerisinde bir anlatım görüyoruz. Kısacık bir kitap olsun ama beni çok etkilesin istiyorsanız, okumadan geçmeyin derim.