Burada doğdum ben; babam, annem, dedem burada yaşıyorlardı... Seviyorum bu evi; vişne bahçesi olmadan kavrayamıyorum hayatımı... Satılması çok gerekiyorsa, beni de onunla birlikte satın...
Uzun ama "Selim'li" bir alıntı
《《《Ben yalnız bırakılmamalıydım.》》》 Yalnız istemesini biliyorsunuz. Ne istiyorsunuz benden? Burhan'a dergiyi çıkarması için yardım etmedim mi? Onun yerine sabahlara kadar oturup yazı yazmadım mı? Güner'in projesini oturup çizmedim mi? Karşılık olarak on lira verdiği zaman, ayıp olmasın diye almadım mı? Annem üzülmesin diye, kendime bir oda bile tutmadan on yıl o iç karartıcı odamda yaşamadım mı? Babam benimle öğünsün diye can sıkıntımı yürürlükten kaldırıp üniversiteyi bitirmedim mi? Her sözünüze başımı sallamadım mı? 《《《Neymiş efendim? Hiç bir işin sonunu getirmemişim. Siz başlamayı bile göze almadınız.》》》 Benimle içinizden gelerek hangi yaşantıma katıldınız? Benimle yaşanmazmış. Ne biliyorsunuz? Ben bile kendimle yaşayamamışım
Sayfa 454
Reklam
Kadınlar, Gezegenler Ve Cüceler Sigaramı kendim yakabilirim bayım; sen bana kendi ellerinle kahve pişiremeyeceğine göre yemişim senin centilmenliğini! Taksiye binişimde kapıyı açman beyefendi yapmıyor seni kuzum; “paramızı biriktirip bir pikap alalım, sevdiğimiz şarkıları plaklardan dinleyelim” dediğimde, “siz kadınlar böyle boş şeylere
Kıyamam ..
Sana ne yaaa, nasılsa nasıl! “Annem kederinden, babam delirerek” dedim ve ağlamaya başladım.
Sayfa 18 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okuyor
Bartu Sarca'nın güncesinden... 14.09.2022 Bu gece rüyamda ailemi gördüm. Bir kadın vardı, saçları simsiyahtı, boyu uzundu, gözleri benim gibi koyu renkti. Yanındaki adam orta yaşlarındaydı, bir gözü yoktu, duruşu korkunçtu. Ama onların annem ve babam olduklarını biliyordum çünkü ellerinde benim bebeklik kıyafetlerim vardı. Küçüktüm, Sokak Nöbetçileri'nden bile öncesi kadar küçüktüm karşılarında. Onlara koşmak istedim, hareket edemedim, başımı çevirdiğimde beni tutan kişinin büyük halim olduğunu gördüm. Kurtulmaya çalıştım, başarılı olamadım. Yeniden ailemi döndüğümde ise annem yine tek bir ismi fısıldadı: Özgür. Özgür kim, diye soramadım. Onlar benden uzaklaştılar, geriye kalan bebekliğim de, sokağın ortasına terk edilmiştim. İ̶k̶i̶n̶c̶i̶ ̶S̶o̶k̶a̶k̶ ̶N̶ö̶b̶e̶t̶ç̶i̶s̶i̶,̶ ̶B̶a̶r̶t̶u̶ ̶S̶a̶r̶c̶a̶ ̶ "Yalnızca Bartu"
Nuh'un Defteri
Annem bana eski dünyadan bahsetti. Selden önceki... Başka türlü bir dünyaymış. Kirli... Saçımı örer, babam ve aşağıdaki dünyalardaki şeytanlar hakkında acıklı hikayeler anlatırdı. "Her şey affedilir ama asla unutulmaz." dedi annem. Gözlerindeki karanlık normalden daha büyüktü. Kelimeleri, dalgalar gibi aktı. Her şey, o anki haliyle
Reklam
Köy Çocuğu
Ben çocukken Babamın 500 Dönüm Tarlasi, Traktörü, Ortalama 150 Koyunu, Üç Beş İneği ve Danaları vardı. Yİlda 60 ton Buğday, 150 Kuzu, Bir iki Dana satardı. Ve ben kendimizi Fakir sanırdım hep. Çünkü hep üstünüzde eskimiş Elbise ve Ayakkabi vardı. Sobada tezek yakardık. Saman ile ekmek yapılırdı. Ama Et yemeğinden artık bıkıyorduk, hayvanın iç organları köpeklere verilirdi. Yumurta yememek için sofradan kaçardık. Pastırma sucuk günlük yiyeceğimizdi. Tereyağı peynir yoğurt bozulunca atar yenisini yapardı Annem. Bana göre Zengin Şehirde oturan şık giyinen Şehirlilerdi. Ve muhtemelen herkes böyle düşünüyordu. Çünkü herkes çocuklarını devlet memuru yapmak için okutuyordu. Okusun hayatı kurtulsun. Köyde hayatını çürütmesin derlerdi. Bu düşünce geleceğimize şekil verdi. Bizi fakirleştirdi. Ve Domates, Biber, Patlican üretemeyen bir ülke yaptı. Şimdi buradan bakıyorum ki! Babam çok zengin bir adammış, Resmen ağa imiş. Ama sürekli tasarrufu kişiliğinin bir rüknü yapmış, gereksiz elbiseleri israf saymış. Köylüler Şehire göçtü. Sehirler büyüdükçe köyde tarla satıp Şehirde Arsa aldılar. Daire karşılığı verdiler Müteahhide üçer beşer daire aldılar. Şimdi o Dairelerde yiyecek sebzeyi alamıyorlar. Çünkü yok. Soğan Patates alamıyorlar pahalı. Tereyağı, Peynir alamıyorlar. Doğalgaz zammına kızıyorlar Hala köylüler, Şehre göçüyorlar. Bunlar daha iyi günlerimiz.
uç yaşındayken babam öldü ve annem beni sevmeyen bir adamla evlendi. Sık sık, bana karşı onun yanında yer alırdı. Psikoterapistim, başkalanna güvenmemeye belki bu olaydan sonra başladığımı ve bunun bende yer ettiğini söylüyor. Ancak hatırlayabildiğim kadanyla, gerçek babam da yalnız ve kimseye güvenmeyen bir adamdı.
Şu hayatta annem yok, babam yok, karım yok, kardeşim yok... Bunca yokluk içinde var olmaya çalışıyorum.
Beni kötü yetiştirdiler. Annem de, babam da bana gerekli eğitimi vermediler. Yaşamak için demek istiyorum. Bana yaşamasını öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.