Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kudüslü Çocuğun Vasiyeti
Bu vasiyeti yazmak nerden aklıma geldi bilmiyorum. Muhammed Dürre'nin okul yolunda terör devleti israil askerleri tarafından haince öldürülmesinden sonra, korkup okuldan almıştı annem beni, o günden beri hiç birşey yazmadım. Oysa okula gitmeyi, okuyup pilot olmayı o kadar çok istiyordumki! .. Okulu bıraktıktan ve göğümüzü annemin 'duman
Gerçek bir ev. Saçları topuz yapılmış, mis gibi parfüm kokan gerçek bir anne. Sıyrıklarımızı duyunca içi cız eden "Uf mu olmuş, canım?" deyip yara bandı getiren bir anneyle cilalı ayakkabıları parıl parıl patlayan, gripten yataklara düştüğümüzde oyalanmamız için çizgi roman almaya koşan bir baba. Onları nasıl da dört gözle bekliyorduk!
Sayfa 11
Reklam
Ne kadar basit bir cümle gibi duruyor di mi ?
Rahmetli annem on iki yumurta için üç akçe saymak gerektiğini görseydi tavuklar şımarıp kafamıza sıçmadan başka bir diyara kaçalım, derdi...
Benim dünyayı sevmem için Dünya beni sevmeli. Tertemiz giysilerim olmalı Ütülü, ince, yakışan. Bir kızı sevmeliyim dupduru Yağmur mavisi, bulut buğusu Gökyüzü gibi sakin Gülmeli gözlerinin içi
Sayfa 48
Beyaz Leke
"İşkenceleriniz umrumda bile değil. Çünkü kolumu keseceğiniz baltayı ben elime ağır geldiği yaşlarda taşıdım. Acı çektirmek ya da ağzımda laf almak için kullandığınız annem de şu an bu şekilde durmamı isterdi. Korkmuyorum, canım acımıyor ve yalvarmayacağım! Bana istediğiniz her kötülüğü yapın çünkü biliyorsunuz ki benim zaafım sevdiklerimdir ve maalesef bu hayatta sevdiğim bir insan bile kalmadı, hepsini çoktan kaybettim. Her şeyini kaybetmiş bir adamım, en acımasız tarafım da işte burada ortaya çıkıyor. Siz elimi kesersiniz, ben sağ elimle yazmayı öğrenirim. Siz beni timsahlara yem edersiniz, ben timsahı kendi simgem haline getiririm."
Sayfa 140 - Tugay Demir Çeviker
Beni annem değil ama doğum sancıları getirmişti dünyaya. İstendiğim için değil, sancıdan doğmuştum. Kasılma ve ağrıların arasından geçip ilk nefesimi öyle almıştım. Hepsinin de üzerimde lekesi kalmıştı. Bütün o sancıların ve ağrıların… Her yanım doğum lekesiydi. İçim, dışım, her yerim. Morfin sülfatı damarlarımda hisseder hissetmez anlayacaktım her şeyi. Ben, beni kendi acısından doğuran kadının çocuğu değildim, hayır! Gerçek annemin, sahip olduğum bütün acıyı kendine çekip alan morfin sülfat olduğunu anlayacaktım. Kırmızı reçeteyle satılan bir melek tarafından evlat edinilmeme az kalmıştı! O da aramıza katılınca benim de bir ailem olacaktı sonunda!
Reklam
Annem hayattayken beni dizine yatırır, saçlarımı okşaya okşaya ağlardı. Annemin benim için ağlaması bile hoşuma giderdi. "Ah kadersiz yavrum" dedikçe kendimi kadersiz sayar, ben de onunla birlikte ağlardım.
"Benim için bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey, annesini kaybetmekti. Babası o kadar mühim değildi."
Sayfa 44 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Annemle baş başa böyle bir gece geçirmeyeli uzun zaman olmuş gibi hissediyordum. Annem çok fazla kişiyle uğraşıyordu. Sanırım annem insanların alay konusu olmamak için böyle didinip duruyordu. Annemin omuzlarına masaj yaparken annemin yorgunluğunu sanki benim vücuduma geçmiş kadar iyi anladım.
Benim için bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey, annesini kaybetmekti. Babası o kadar mühim değildi.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.