Annem bu yüzüğü bana verdi, çünkü eğitimin en zorlu za­manlarında bile yanımda olduğunu hatırlamamı istiyordu. Reşit olduğumda geri aldı. Bir aile yadigârıydı ve uzun, çok uzun ku­şaklar boyunca kadından kadına geçmişti. Kız kardeşim henüz doğmadığı için verebileceği biri yoktu. Böylece, saklamak yerine, Dokumacı’ya bıraktı ve bana, günün birinde evlenir ya da eşle­nirsem, bu kadının yüzüğü geri alacak kadar güçlü ya da zeki olması gerektiğini söyledi. Ona göre kadın bu iki özellikten birine sahip değilse evliliği zaten yürütemezdi. Anneme potansiyel bir gelin ya da eş adayının muhakkak bu teste tabi tutulacağına söz verdim... Bu yüzden yüz yıllar boyunca o rafta bekledi.”
Reklam
Yaşamım boyunca sık sık bilmemin olanaksız olduğu bir şeyi ansızın bilmişimdir. Bu bilgiler bana sanki kendi düşüncemmişçesine gelir. Anneme de böyle olurdu. Ne söylediğinin bilincinde olmazdı. Sanki mutlak yetkisi olan bir ses tıpatıp gerçeğe uyan şeyleri ona söyletirdi.
Sensiz yaşamak mümkün fakat anlamsız Anlamsız geç batan güneşler ve akvaryumlar Ben bu boynu bir sana eğdim bir de ANNEME Gülmeeee!!!! Bensiz gülmen hoş lakin manasız.
Anneme, Bu kitabı okuduktan sonra beni yıkayacağı kutsal su da dâhil her şey için teşekkürler…
“Anneme Merve'ye gidiyorum yalanını söylemek zorunda kaldığım için umarım mantıklı bir açıklaman vardır.” dedi. O kim ya? “Merve kim?” “Tanımıyorum ama genelde biz Türk kızlarının kurtarıcısıdır.”
Reklam
Evliliğin dehşetine kendi evimde yeterince şahit olmuştum. Babamın anneme ettiği kabalıklar, sürgit tartışmalar ve şiddetin eksik olmadığı sahneler her zaman annemin bayılma nöbetleriyle son bulurdu. Dahası, evli teyzelerim ile kocalarından başka Rochester'daki tanıdıkların evlerinde yaşadıkları onur kırcı rezilliği de görmüştüm. Bu gözlemler kendi evlilik deneyimimle birleşince, insanları ömür boyu bağlamanın ne denli yanlış olduğuna dair inancım pekişmişti. Aynı evde, aynı odada, aynı yatakta sürekli beraberlik beni tiksindiriyordu.
Mutluluk ve şans bizim içimizden gelir.
Sayfa 154Kitabı okudu
“Akrabalarım arasında bunu tek başına yapan, doğru ve sağlam bir inancı olan, idealinin peşinden giden, kelimenin tam anlamıyla yaşayan birisi var ama tüm akrabalarımız onun arkasından atıp tutuyor. Aptal görülüyor. Ben böyle aptal görülüp sonunda kaybedeceğimi bildiğim için anneme ve diğerlerine karşı kendi düşünce tarzımın arkasında duramıyorum çünkü korkuyorum.”
Birkaç ay evvel muzip komşulardan biri beni damda görmüş anneme söylemiş...Aman Allahım işitmediğim lâkırdı kalmadı. Meğerse bir kız için dama çıkmak pek ayıpmış... Bu memlekette kızlar için ayıp olmayan ne var acaba?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.