Kitabı okuyanlar arasında pişman olan kesim illa ki vardır. Böyle büyük bir ustadan belki de beklenmeyen bir romandı. Yazarın ölümünün ardından yıllar geçmiş ve iki oğlu tarafından kitap basılmış. Belki de bu eserin önemi, son Marquez eseri olmasından kaynaklanıyor. O yüzden kıymetli olduğunu düşünüyorum. Toplam seksensekiz sayfadan oluşan eser, tabiri caizse uzun yolda okunup bitirilecek tipte ve akıcı bir roman.
Annesinin mezarını her yıl ağustos ayında ziyaret eden Ana Magdelena Bach, her gidişinde farklı, tanımadığı bir kişiyle gecelik ilişki yaşıyor.
Hayattan beklentilerini çok da elde edememiş mutsuz bir kadın, yaşadığı bir gecelik bile olsa farklı bir hayat ve Ana'nın yakın çevresinden birgün dahi olsa uzaklaşıp, kendisiyle yüzleşmek istemesi...Sonunda görüyor ki, yaşadığı kaderi annesinden almış ve o adayla bağını koparmak için annesinin kalan parçalarını da yüklenip evine dönüyor.
Her ne kadar basit bir hikaye gibi görünse de, içinde barındırdığı psikoloji beni etkiledi.Yaşanmışlıklar, pişmanlıklar, özgürlüğe duyulan özlem gibi bir çok konuyu içinde barındırıyor.
Ve artık bir Marquez daha gelmeyecek...
Ben kitabı beğendim belki de bir kadın gözüyle bakarak okuyup, kitaba kendimce bir anlam yükledim. Okumak isteyenler için tavsiye ederim.Keyifli okumalar...