208 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pek çok distopik romana ev sahipliği yapmış bir atmosferdeyiz. Dünya yok olmanın eşiğinde. Her yer çölleşmiş ardı arkası kesilmeyen afetler ve kıtlık dünyadaki tüm şehirleri yok etmiş. Artık güneş ışınları neredeyse öldürücü, solunan hava zararlı, kum fırtınaları içinde kalanları öldürüyor. Hayatta kalmayı başaranlar çok zor şartlarda devam
Portal
PortalAbdurrahman Aydınlı · Otantik Kitap · 202339 okunma
... madde ve antimadde bir araya geldiğinde birbirini yok ederek enerjiye dönüşür.
Reklam
Antimadde
Kendisi olmasa, herkesin daha iyi olacağı düşüncesini hatırladı.
"Uzay ve zaman boslugundaki galaksiler arasında meydana gelen belki de en egzotik olgu, varolus alemine girip çıkan, tespit edilemeyen madde ve antimadde çiftlerinden olusan kaynar haldeki bir sanal parçaciklar okyanusudur. Kuantum fiziginin bu tuhaf öngörüsü “vakum enerjisi" olarak adlandırılır ve maddenin tamamen yoklugunda gelisen, kütleçekime karşı hareket eden dışa doğru bir basınç olarak kendini gösterir. Karanlik enerjinin vücut bulmus hali, hizlanan evren, bu vakum enerjisinin etkisiyle hareket ediyor olabilir. Evet, galaksilerarası uzay hareket dolu bir yer ve sonsuza kadar da öyle kalacak.”
Reklam
“Madde ve antimadde arasındaki milyarda birlik dengesizlik olmasaydı, evrendeki tüm kütle kendi kendini yok eder, geriye fotonlardan başka hiçbir şeyin olmadığı -yani tam bir “ışık olsun” senaryosu- bir evren kalırdı.”
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba Bugün sizlere otantik yayınlarından Abdurrahman Aydınlı kaleminden Portal kitabı ile geldim. Yazarımızın ilk kitabı olan Portal ‘ı soluksuz okudum,distopik olan bu kitapta heyecanın,maceranın,mücadelenin bitmediği bilim kurgu türünden merakla okuyacağınız harika bir kurgu sizi bekliyor. Yazarımız öyle bir dünya kurmuş ki ürkmedim de
Portal
PortalAbdurrahman Aydınlı · Otantik Kitap · 202339 okunma
Bizi galaksilerarası bir türe dönüştürmeye yardımcı olabilecek diğer olası seçenekler, plazma itiş motorları (bir nevi yüksek oktanlı iyon motoru), termal fisyon, sürekli veya darbeli füzyon (güneşin bir tür taklidi) motorları ve fizibilite spektrumunun en ucunda yer alan antimadde motorları olarak sıralanır. Antimadde, elektrik yükleri normal maddedekilere kıyasla terse dönmüş atomaltı parçacıklardan oluşan maddedir. Maddeyle antimadde, temas ettiklerinde saf enerji açığa çıkararak birbirlerini yok ederler. Bu süreç bilinen tüm süreçlerden daha yoğun bir enerji açığa çıkarır. Eğer antimadde gerçekten yakıt olarak kullanılabilirse bize yıldızlararası seyahatlerimiz için en verimli itişi sağlayabilir. NASA İleri Konseptler Enstitüsü'nün (NIAC: NASA Institute for Advanced Concepts) 2006 yılında fon sağladığı "antimadde itişli uzay aracı fizibilite” araştırmasına göre, sadece bir gramın on binde biri kadar antimaddeyle Mars'a 45 günde gitmek mümkündür ama esas zorluk yakıtın elde edilmesindedir. Çünkü tüm dünyadaki laboratuvarlarda bugüne dek enerjisiyle ancak bir fincan çayı kaynatabilecek kadar antimadde üretilebilmiştir.
Sayfa 189Kitabı okudu
171 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Kesinlikle inceleme hakeden bir çalışma. Açıkçası bir solukta okuyup bitirilebilecek bir kitap değil en azından kendi açımdan bu böyle. Defalarca başa dönüp tekrar tekrar okumam ve ayrıntılara dikkat etmeme rağmen, birkaç kez daha okurum diye düşünüyorum. Bittiğinde doyurucu bir tatmin ulaşıyorsunuz. Ve evet eleştirilerim var. Özellikle evrim konusunda halâ elde varsayimlardan öte bir şey olmamasına rağmen bu düşüncenin insanlara zorla enjekte edilmek istenmesi. Bir diğer konu da Dirac'ın "hicbirsey yoktan var olamaz" düşüncesinin kitabın sonunda madde ve antimadde birleşiminde yok oluş ile tez'in antiteze dönüşmesi. Ve bilimin çaresizliği olan bilmediği yerde "Rastlansallık" ipine sıkı sıkıya tutunması ayrı bir çelişki. Bir çizgi ile bilimi açıklayacak olursak bildiğimiz kısım ve kesik kesik çizgi olarak da halâ bilmediğimiz varsayım, teorem, rastlansallık gibi sonsuz muallak kısımlar. Ve tabiki birde bilim olarak yutturulmak istenen kısımlar. Keşfedilen her yeni bilginin sonsuz denizine açılması bilinmesi gereken daha fazlasını bulmamıza neden oluyor. Sanırım en önemli soruda neyin bilimi yani asıl bilmek istediğimiz şey ne? Antimadde ile ilgili güzel bir araştırma. Özellikle konu ile ilgili çalışmalar, bilim adamları ve çalışmaların gelişim süreçleri hakkında ön bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Okunması gereken dolu dolu bir kitap.
Antimadde
AntimaddeFrank Close · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 201535 okunma
Reklam
"Hiç" olmak! Ya da olmamak.
Milyarlarca yıldır var olagelmiş atom­lardan oluşuyoruz biz, sadece “biz” olduklarını düşünen kombinasyon biçimlerinde olmaları şimdiye ait. Oksijeni ciğerlerimize çekip karbondioksidi veriyoruz, büyüyoruz, "ölüyoruz", ama bizi meydana getiren atomların varlığı de­vam edecek. Onların en basit parçaları sonsuz çeşitlilikte yeniden biraraya gelerek uzak geleceğe yol alacak, yeter ki antimaddeyle karşılaşmasınlar.
Gerçek Nadiren Saftır, Asla Basit Değildir -Oscar Wilde-
Brown’ın kitabı, “GERÇEK” başlığı atılmış bir önsöz­le başlıyor. Bunun içinde “Antimadde ne kirlilik yaratır ne de radyasyon (... ) son derece kararsızdır [ve] ne olur­sa olsun herhangi bir şeyle temas ettiği anda alev alır (...) antimaddenin tek bir gramı, yirmi kilotonluk atom bombasının enerjisini taşır” cümleleri yer alıyor. ABD Hava Kuvvetleri’nin bundan başka bilgiye ihtiyacı yoktu. CERN’e “kısa süre önce (...) ilk antimadde parçacıklarını” yaratmış olma payesi verildi; artık asıl soru şuydu: “bu son derece havai madde dünyayı kurtarmak için mi yok­ sa ( ...) gelmiş geçmiş en ölümcül silahı yapmak için mi kullanılacak?” Buraya kadar okuduğunuza göre cevabı biliyorsunuz. O “gerçekler” en iyi ihtimalle yanıltıcı, hatta yanlıştı; ama Brown’ın romanının o kadar popüler olması pek çok insanın bunların doğru olduğuna inanmasına neden oldu.
1000 yıllık gama ışını
Antimaddenin tarihteki hikâyesi değil bu sadece; Güneş’e gücünü veren füzyon süreçleri siz bunu okurken de pozitron üretmekte ve o pozitronlar siz daha cümlenin sonuna varamadan yok edilmekte. Tam şu anda oluşan gama ışınları şimdiden (Güneş merkezinden)* yukarıya doğru dolambaçlı yolları­ na çıktılar, bugünden bin asır sonra yüzeye varıp dünyayı aydınlatacaklar.
Tunguzka olayı
30 Haziran 1908 günü hava bulutsuz ve güneşliydi. Sabah saat sekizde çiftçi Sergey Semenov evinin önündeki basamaklarda otururken gökyüzünde devasa bir patlama oldu. Semenov daha sonra bilim insanlarına, ateş topu­nun güneşin ışığını bile koyu gösterecek kadar parlak ve gömleği için “neredeyse vücudumun üstünde yanacaktı” diyeceği kadar, komşusunun gümüş çatal-bıçak takımla­rını eritecek kadar sıcaktı.
Resim