Sonsuz sevgiyi ve bağlılığı temsil eden bu çiçeğin asıl hikayesi şöyledir:
Kral Amyklos’un, Hyakintos isimli yakışıklı bir oğlu vardır.
Bu kadar yakışıklı olan Hyakintos’a, Apollon aşık olur.
İlk zamanlar sadece arkadaş gibi vakit geçirseler de, Hyakintos’un samimiyetinden ve sıcak davranışlarından dolayı, ona hayranlık duymaktadır. İki arkadaş, boş zamanlarında Eurotas kıyılarında,
disk atarak vakit geçirirler.
Fakat Hyakintos’a tek aşık olan Apollo değildir.
Güzeller güzeli, sarışın Zephiros da, Hyakintos’a aşıktır.
Aşkı o kadar yoğundur ki, Apollo ile vakit geçirmesinden dolayı kıskançlık göstermektedir. Bir gün Hyakintos ve Apollon yine disk atmaya giderler. Onları gören Zephiros kıskançlığından sinirlenir.
Apollonun disk attığı sırada, diskin yönünün değişmesini sağlar.
O sırada disk Hyakintos’un kafasına sert bir biçimde çarpar.
Ağır yaralanan yakışıklı Hytakintos, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz. Canı çok yanan Apollon, aşık olduğu adamı kaybetmenin üzüntüsü ile "Senin taze ve güzel bedenini ellerimle yok ettim, seni kendim gibi ölümsüz yapacağım” diyerek onu sümbül çiçeğine dönüştürür.