"Demin dedin ya 'kendimiz için değil sizin için,' filan diye... Ben ona inanmıyorum kusura bakma hiç... Belki siz öylesinizdir annemle... Ama o meydana toplananların hepsi ya kendine bir kimlik bulmak için ya da iktidardan payını almak için orada. Birey olabilenin böyle şeylere ihtiyacı olmaz. Valla alınacaksınız şimdi ama, sözüm
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Ne kadar az bildiğimizin farkında olmalıyız. Belki de yaşamaya, sevmeye ve açıkça öğrenmeye istekli olan bilge küçük çocuklar gibi olabiliriz. Bu ne anlama geliyor? Yaşam hep zenginliklerle dolu olmuştur. Yaşama tıpkı küçük bir çocuğun yaptığı gibi daha fazla güvenin. Rahat olun ve utangaçlık hissetmeden oyunbaz olmaya çalışın. Oyun arkadaşları bulduğunuzda oynayın ve bırakın bu oyun sizi yıllardır gitmediğiniz yerlere kahkahalar eşliğinde ulaştırsın.
THE RATİONAL MALE
Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir.
“Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz
Ruh eşi bir
-Kızın nasıl?
-Zararı yok, okuyor çok şükür! Sağ olun!
-Bak hele... demek hanımefendi yapacaksın kızını?
-Öyle olsun diye okutuyorum. Hanımefendilerin yüzleri neden o kadar bakımlı sanıyorsunuz? Aslında hepsi bizim gibi cahil yığınlar içinden çıkıyor, başka nereden geliyor olabilirler? Bir insanın bilgisi ne kadar çoksa, eli kolu da o kadar uzun olur, her yere yetişir, her şeye ulaşır; ne çok şeye ulaşırsan, o kadar çok kazanırsın, işlerin yolunda olur. Tanrı bizi dünyaya aklı bir şeye ermeyen birer çocuk olarak gönderir, akıllı, bilgili ihtiyarlar olarak geri alır. Demek ki, okumak gerekiyor.
Otto Rank, bir insanın başına gelebilecek en büyük travmanın doğmak olduğunu söyler. İşkenceleri, tecavüzleri bilen insanlar olarak bunun abartılı bir yorum olduğunu söyleyebiliriz elbette ama çok haksız da sayılmaz Rank. 9 ay boyunca mutlak bir güven ve emniyet duygusuyla yaşadığımız, beslenmeyle ilgili en ufak bir sıkıntımızın olmadığı sıcacık
Bir çocuk hatalı davranırsa veya itaat etmezse, ebeveynlerin cezaya başvurması yaygın bir durumdur. Sadece nadiren hatalı davranan ve bu nedenle birkaç ceza alan DEHB olmayan bir çocuk için bu doğru olabilir. DEHB'li bir çocuğun daha fazla hatalı davranması ve çok sayıda ceza alması muhtemeldir. Araştırmalar, DEHB olan çocukların
Cenaze evlerini hiç sevmem. Kim sever? Yani kimse sevmez de galiba en çok ben sevmem. Bir yakınınız öldüğünde, hayatınızda ilk kez karşılaşacağınız insanlarla temas etmeye hazır olun. Sadece belli doğa şartları oluştuğunda ortaya çıkan tuhaf canlılar gibi birden evinizin çeşitli yerlerinde belirmeye başlarlar. Ölünün nesi olduğunuzu öğrendikten sonra, yakınlık dereceniz onlar için yeterliyse sürekli sizi bakışlarıyla kontrol etmeye çalışırlar. Bir acayiplik yapmayın, isyan çıkarmayın, kendinizi balkonlardan aşağı atmayın diye görevlendirilmiş kolluk kuvvetleri. Ağlamaya kalksanız “Ağlama, ağlarsan rahmetli çok üzülür,” diyerek sizi can evinizden vururlar. Ağlamasanız, “Ağla ağla açılırsın, içine atma,” derler. Ne yapacağınızı bilemeyip gülmeye başlarsanız, “Ay delirdi çocuk biri bunu okusun üflesin,” diyerek sürekli fısır fısır ağzını oynatan kadınlardan destek isterler. Böyle garip varlıklar. Kim olduklarını bilmiyorum. Tavuk olabilirler. Çünkü sürekli gıdaklıyorlar ve aslında ne demek istediklerini gerçekten anlamıyorum.