Dün olduğu gibi bugün de İslamiyete karşı aynı eski önyargıları tekrarlayıp duranları, her öfke uyandıran olayda, kendilerini bazı halkların ve onların dinlerinin doğası üzerine ahkam kesmeye yetkili görenlere kanlamam. Bu arada, kılını kırpmadan olan bitenlerin üzücü bir yanlış anlamadan kaynaklandığını ve dinin hoşgörüden ibaret olduğunu tekrarlayıp duranların hararetli savunmaları karşısında kendimi rahat hissedemiyorum; gerekçeleri onları aklıyor ve ben onları nefret saçanlarla aynı kefeye koymuyorum ama söylemleri beni tatmin etmiyor.
-Evet, hayattaki her adımda bir hayal kırıklığı, umutsuzluk, aşağılanma yaşıyorsunuz. İnsanın kişiliği bütün bunlardan nasıl olur da örselenmeden çıkabilir?