bir anlamı olmalı bu diş çiğnemelerin bu göğüs geçirmeler nedensiz değil duvar duvar susması bu coşkun ağızların korkarım korkarım gözün göze dimdik bakmamasından elin eli kardeş kardeş sıkmamasından korkarım tepelenmiş yuvasından karıncaların
Sayfa 44 - 11.55Kitabı okudu
Aşkın coşku verici, yırtıcı ama geçici oluşuyla, sevginin heyecan ve tutkudan arınmışlığı arasında bir orta yol bulunmuyor ne yazık ki.
Reklam
Nurullah Genç
Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadın Yavuz kahramanları, şiirin burçlarını Ayak ucuna koydum gecenin saçlarını Urganmış boynumda taşıdığın gerdanlık Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın Sevda suya karışır, sızar kan dağlarına Köpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlar Yüzün tunç gibi çöker ülkemin bağlarına Irmaklar bilmediğin kadar hülyalı akar Her
Bütün dünyayı öpse doymayacaktı. Yıllar yılı coşkun, sıcacık sevgisini içine tepmiş, çıkaramamıştı. Şimdi içindeki sevgi bendini yıkmış taşıp gidiyordu. __
Memed, onun bedeninde öpülmedik, koklanmadık bir tek yer bırakmadı. Coşkun, çılgın bir sevişmede kendilerinden geçtiler. Birbirlerinin bedenlerini belleklerine nakşettiler. Sevişmenin esrikliğinde, yitirilen, bir daha hiç bir zaman ele geçmeyecek bir cennetin, uçup giden bir dünyanın tadında bütünleşip eridiler.
“Artık ne inanç, ne coşku,ne de sevgi kalmış yüreğinde.Sadece hüzünle karışık, tarifi zor ince bir duygu var.”
Reklam
415 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.