Psikoloji +7
Amerikan kültüründe başarma gereksinmesi ve bağımsızlık, Türk kültüründe ise aileye bağımlılık ve "namuslu olma" yaşamın en önemli amaçlarından biri olarak zihinlere tam anlamıyla işlenir. Bu iki örnek de gösterir ki, insanlar içinde yetiştikleri toplumsal-kültürel ortamın büyük ölçüde etkisi altındadır.
Sayfa 251 - Remzi kitapevi 43. BASIMKitabı okudu
Film Önerileri
-Sürü (Zeki Ökten) -Babam ve Oğlum (Çağan Irmak) -Bir Zamanlar Anadolu'da (Nuri Bilge Ceylan) -Kış Uykusu (Nuri Bilge Ceylan) -Umut (Yılmaz Güney-Şerif Güney) -Züğürt Ağa (Nesli Çölgeçen) -Namuslu (Ertem Eğilmez) -Bisiklet Hırsızları (Vittorio De Sica)
Reklam
MUHAMMED FAZIL PAŞA'NIN ÇOCUKLUĞU VE AİLE EFRADI Kafkasya'da «Çoh» kasabasında, Avar soyundan Dağıstanlı Davut Lav (1) ismindeki zatın zevcesi Külsüm'ün, Meryem ve Habibet isimlerinde iki kızları vardı. («Lav»: cesur, sert mizaclı, atılgan olduklarından «Lav» lakabıyla anılmışlardır.) Yüksek bir tepede, kartal yuvasını andıran,
Cinselliğini satan bir kadın, onu satın alan adamları terk etme özgürlüğüne her zaman sahipken; 'namuslu eş', kendi canını yakan birlikten -evlilikten- ne yapsa kendisini kurtaramaz. Kilise ya da toplum öyle kabul etsin etmesin, aşkla kutsanmamış, doğal olmayan bütün birlikler fuhuştur. Böylesi birliklerin toplumun ahlâkı ve sağlığını azaltmaktan başka etkisi olamaz.
Eski tanrı, eskiden yapabildiği hiçbir şeyi yapamıyordu artık. Aslında onu başlarından atmaları gerekirdi. Ama onlar ne yaptı? Tanrı kavramını değiştirdiler -ve doğallıktan uzaklaştırdılar: ödedikleri bu bedel sayesinde de ona tutunmaya devam ettiler. -Javeh, "adaletin" tanrısı - o artık İsrail'le bir bütün ve halkın kendine olan güveninin ifadesi değildi: o artık sadece belli şartlar altında tanrı sayılıyordu... Tanrı kavramı, her mutluluğu ödül olarak, her talihsizliği ise tanrıya karşı itaatsizliğin cezası ve "günah" olarak yorumlayan ve papazlardan oluşan politik kışkır- tıcıların eline düştü: onların sözde "namuslu dünya düzenine" sahip bu en yalancı yorum-tarzları, "neden" ve "sonuç" doğa kavramlarını kesin olarak tepetaklak etmiştir. Doğal neden- sellik, ödül ve ceza ile yok edilmişse bir kere, tabiata aykırı bir nedenselliğe ihtiyaç duyulur: geri kalan ve doğal olmayan her şey bunu takip edecektir. Yani yardımcı olan, akıl veren ve cesaret ile özgüvenin her talihli ilhamının temel kavramı olan tanrı yerine -taleplerde bulunan bir tanrı... Ahlak artık bir halkın yaşam ve gelişim şartı ile yaşamın en alt içgüdüsü olmaktan çıkmış soyut bir hale gelmiştir. O, yaşama karşı tezatlık, düşgücünün temel kötüleştirilmesi ile her şey için "kem göz" şeklini almıştır.
"Bir başkasının gömütü üzerinde doğan ve büyüyen bir aşk daha da acıdır, tıpkı humuslu toprakla, yani bir başka bitkinin kokuşmasıyla beslenen bir bitki gibi.."
Reklam
269 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.