Bismillahirrahmanirrahim Övgü ve ihtiramın ziyadesi, Yüce Yaratıcı'nın nimetine mazhar ve "Sizi yeryüzün dehalîfe kıldık" buyruğu fehvasınca adaletle hükmeden sultanların yegâne efendisi olan; farklı tabakalar arasında ihtilaf vukuunda anlaşmazlığın giderilmesi için "Allah'ın size olan nimeti‑ni hatırlayın: Hani siz
185. O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık sizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşı Allah’ın ululuğunu dile getirmeniz ve umulur ki şükredersiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).
Sayfa 281 - Bakara SuresiKitabı okudu
Reklam
… Namazını özenle kıl, şüphesiz namaz hayasızlık ve kötülükten men eder… Ankebût Sûresi 29/45
Sayfa 19 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Nefes almak bir nimet, vermek ayrı bir nimettir; birincisi yaşatır, ikincisi ise rahatlatır. Şu halde her nefeste iki şükür borcumuz var, kim buna muvaffak olabilir ki. Sadî Şirâzî
Sayfa 9 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Olcaytu, Gazan Han'ın ölüm haberini Ho­rasan'da iken aldı ve emirleri ile konuşarak başta Prens Alafrenk'i, daha sonra ise rakip gördüğü Horkodak'ı idam ettirdi. Sonra batıya yönelip Ucan'a gelip tahta çıktı. 1307'de yeni başkent Sultaniye'yi de kurmaya başladı. 1310 yılın­da Şiiliği kabul etti. Aynı yıl Memlukler'e karşı harekete geçildi lakin erzak sıkıntısı ve salgın hastalık sebebiyle geri dönülmek zorunda kalındı. Bu askeri başarısızlık sonrası Küçük Asya' da (Anadolu) tekrar huzursuz­luk baş gösterdi. Anadolu beylikleri, 1314'te Moğol hakimiyetine karşı baş­kaldırdılar. En fazla zorluk çıkartan Karaman Beyliği oldu. Devlet merkezinde ise Reşidüddin ile Taceddin Alişah'ın arası o denli bozulmuştu ki vezirlerini herhangi bir şekilde birbirinden ayırmak gerekiyordu. Fakat Olcaytu'nun za­manında bu iş halledilemedi. Çünkü 14 Aralık 1316'da öldü. Olcaytu'nun on iki yaşındaki oğlu, babasının ölüm haberini Mazenderan bölgesindeyken aldı. Vasisi Sevinç ise hemen Sultaniye'ye doğru harekete geçti, o böylece hakimiyeti elde edeceğini düşünüyordu. 1317'de Ebu Sa'id babasının tahtına geçti. Fakat başkomutan ilan edilen Çoban, esas hakimiyeti ele geçirdi.
Teravih Namazı İçin Hz.Ömer'in(r.a) İçtihadı
Hz, Peygamber bir ramazan gecesi mescidde -farzdan başka bir- namaz kılmış, cemâat de kendisine uymuştu. Bu ikinci gece de tekerrür etti. Üçüncü gece cemâat aynı namazı kılmak için toplanmış, fakat Rasûlullah çıkmamıştı. Ertesi gün onlara: "Toplandığınızı gördüm, fakat bu namazın size farz olmasından çekindiğim için gelmedim." dedi.66 Sonradan "teravih" diye adlandırılan bu namaz, Hz. Ebû Bekr devrinin tamamı ile Hz. Ömer devrinin bir kısmında toplu olarak câmide kılınmadı. Kimi yatsıdan, kimi gece yarısından sonra, evinde veya mescidde tek başına veya gruplar hâlinde kılarlardı. Hz. Ömer--hilâfeti zamanında- bir gece mescide gelip bu durumu görünce: 'Vallahi bana öyle geliyor ki bunları bir güzel okuyucunun arkasında toplasam daha iyi olacaktır." demiş ve -Kur'ân-ı Kerim'in güzel okuyucularından olan- Übey b. Ka'b'ın (v. 21/642) arkasında cemaat olmalarını temin etmiştir.67 Hz. Peygamberin ashabı, arkasında cemaat olmaktan menetmesi ya Allah Teálá'nın -devam ederlerse- bu namazı onlara farz kılacağını bildirmesi veya cemaatle devamlı olarak kılınması sebebiyle ashâbdan bazılarının bunun, farz olduğunu zannetmelerinden çekinmesi sebebine dayanıyordu. Halbuki Hz. Ömer kendi devrinde bu mahzurun ortadan kalktığını, cemaat halinde kılınmakta da faydalar bulunduğunu ictihadiyle görmüş ve bunu tahakkuk ettirmiştir.
Reklam
İlhanlı Devleti Tarihine Genel Bir Bakış
Moğolların kalabalık bir kolunun Hülagu öncülüğünde 1256 yılında Ceyhun Nehri'ni aşıp Horasan'a girmesiyle başlayan ilerleyişi, Azerbaycan merkezli olarak İran, Irak ve Anadolu topraklarının da önemli bir kısmını kapsayan bir devletin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. İlhanlılar olarak anılan bu devlet Yakın Doğu'nun siyasi, sosyal ve
Bizimkilerin Karamanlılıktan çıkıp Osmanlı oluşu :/
Bayazıd Hünkâr, beğlik tahtına oturunca atalarından ve dedelerinden daha iyi olarak adaleti ileri götürdü. İnancında asla bozukluk ve eksiklik olmadığından bilgi erlerine rağbet gösterdi. Yoksullara acıdı. Bayları yüce tuttu. Zahitleri, Tanrı'ya tapıcıları saydı. Halka adalet gösterdi. İnancı ve dindarlığı bilinip ün salınca bilginler, erdemliler ona yüz döndürdüler. Şeyh Ramazan yoksullar takımındandı. Onun gök gibi yüce eşiğine erişti. Padişah dindarlığına, Müslümanlığına yakışanı yaptı. Ona köyler, şehirler, kaleler verip kazasker kıldı. Önce Saruhan ve Aydın Ellerini aldı. Ondan sonra Karaman'a doğru gitti. Konya ve Lârende'yi aldı. Ondan sonra ikinci yılda Kastamoniyye, Osmancık, Amasya, Tokat, Sivas, Canit ve Samsun'u aldı. Yine başkent olan Bursa'ya ulaştı. Gerisine izin buyurdu. İri bir ara dinlenip pusat ve yaraklarını yenileyeler ve yüce buyruğunu bekleyeler. (Böylece) buyruk aldılarsa da gönülleri ondan hoş olduğundan ötürü bir takımı asla hizmetini bırakmadılar. Gidenler ise buyruk gerekmeden hizmete geldiler. Hemen Menteşe ve Teke Ellerine gitti. Antalya'yı ve onlara ait olan öteki şehirleri, kaleleri aldı. Germiyan'a doğruldu. Kara Hisar'ı, Ak Şehir'i, Beğ Şehri'ni ve Seydi Şehri'ni alıp kendi kullarını tayin etti. Hutbe ve sikkeyi kendi adına kıldı...
Kur'an-ı Kerîm'in Hz. Peygamber'e indirilmesi Mekke'de Hira mağarasında, milâdî 610 yılı Ramazan ayının 27. gününde başlamış ve Allah Teâlâ'nın uygun gördüğü aralıklar ve münasebetlerle yaklaşık yirmi üç yılda tamamlanmıştır.
Sayfa 282 - DİB YayınlarıKitabı okudu
Kıbleye yönelmek, diğer yönlerden yüz çevirmekle olur; diğer yönlerden maksadımız ise aşkı ve muhabbeti gaspeden Allah'tan başka her şeydir.
Sayfa 116Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.