Yirmi yedi devletin temsilcileri gelecekteki savaş çıkma ihtimalini ortadan kaldıracağını umdukları bir barış anlaşması yapmak üzere 1919 Ocak ayında Paris'te toplandılar. Delegelerin çoğu için öncelik Avrupa konularıydı ve 1919 yılında Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan'la dört ayrı anlaşma yapılıp imzalandı. Ancak Ortadoğu için savaş sonrası anlaşması daha fazla müzakere gerektiriyordu ve İttifak devletleri sık sık aralarında tartışmak zorunda kalıyorlardı. Sonunda 1920 Nisan ayında San Remo Konferansı'nda bir Osmanlı anlaşması üzerinde fikir birliğine varıldı ve Osmanlı hükümeti 10 Ağustos 1920'de Sevr Antlaşması'nı istemeye istemeye imzaladı. Anlaşmanın Anadolu'yla ilgili bölümleri çok sertti ve Osmanlı İmparatorluğunun özgün merkezinin bölünmesi demekti. Galip devletler bir Osmanlı devleti ve hükümetinin devam etmesini istiyorlarsa da, devletin egemenliğini sürdüreceği topraklar çok sınırlı kalmalıydı. Karadeniz ile Akdeniz arasındaki Boğazlar, İstanbul'un elinden alınıp uluslararası bir komisyona veriliyordu. Yine anlaşmaya göre, Fransa ve İtalya güney Anadolu'da nüfuz alanlarına sahip olacaklardı. İttifak devletlerine ancak 1917'de katılan Yunanistan, Osmanlıların Avrupa vilayetlerinin sonuncusu olan Trakya'yı alıyordu; Yunanistan'a ayrıca İzmir liman şehrinde askeri ve idari varlık bulundurma yetkisi verilmişti. İttifak devletleri temsilcileri anlaşmayı hazırlarken yeni ortaya atılan ulusların kaderini tayin etme ilkesini göz önünde bulundurmak zorundaydılar, ancak bu ilkeyi sadece kendi çıkarları veya sempati duydukları taraf için kullanmayı seçtiler.