İçlerinde arkadaş olabileceğim tek insan oydu. Ama gezegeni o kadar küçüktü ki iki kişi almazdı.
Sayfa 62
“Böylece, bu iki sükûtu seven arkadaş, gözlerini çınarın yapraklarına veya ördeklere dikerek uzun müddet düşünebilirlerdi.”
Reklam
☆bir günü bitirme sanatı☆
Bu arada müthiş sıkıcı olduğumu keşfettim ve bunu elimden geldiğince saklamak niyetindeyim. İletişim kabiliyetimi yitirdim (sanırım kabiliyetlerden biri tükenince, diğerleri de onu takip ediyor), tabii bunu da sır olarak saklıyorum. Yoksa kimi arasam, yapacak bir şey, konuşacak bir arkadaş bulamadığım için onu aradığını anlayacak. Yalnızlığım ortaya çıkacak (eşitlik bozulacak) (buluşmak istemeyecekler) (buluşmak isteyen de tam randevu günü arayıp -gelemiyorum- diyecek). İnsanlar normal şartlarda yapacakları şeyleri, siz istiyorsunuz diye yaptıklarında bir tür zorunluluk ve ağırlık hissederler. Hele sizin ihtiyacınız var diye yapıyorlarsa, ağırlığı ve zorunluluğu iki kat fazla hissederler. Bu da işin bütün tadını kaçırır. Eşitler arasında yaşanmayan hiçbir şeyden, eşitliğin aşağı tarafına meyledene hayır gelmez.
Sayfa 15 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
Bağlamın Suç Üzerindeki Etkisi
Diğer bir deyişle, bu araştırma bize şunu gösteriyor: Son tahlilde, davranışlarınızı belirlemede yargılarınızın ve düşüncelerinizin önemi, o anki bağlamın öneminden daha azdır. “Aaa, geç kaldın” sözü, normalde şefkatli olan birini acıya karşı duyarsız birine -o an için farklı bir insana- dönüştürme etkisi gösteriyordu. Salgınlar da
Sayfa 138-140
Hapishanede Şarik Adlı köpeğimiz vardı.
Ölüler Evinden Anılar Gene de ben hapishanedeyken bir Rastlantı olarak birkaç hayvanımız vardı. Gnedko'dan başka, köpeklerimiz, kazła mımız, Vaska adında da bir tekemiz olmuştu; bir süre aramızda bir kartal bile yaşadı. Hapishane köpeği olarak, önce de söylediğim gibi, Şarik adlı köpeğimiz vardı; zeki, iyi huylu bir hayvandı, onunla iyice
Ölüler Evinden Anılar sayfa 101.102
Anlatmak istediği şey, içtenlikle yaşanmış kısa bir dostluğun, yıllar sonra, çok kısa bir süre için tazelenmesiydi. Herkesin hayatında buna benzer, garip bir sevince yol açan karşılaşmalar oluyor, ama o sevinç çok kısa sürüyordu. Hayat insanı değiştiriyordu, kimse olduğu gibi kalmıyor, değişiyor, eski arkadaş yeni yola uymuyordu. Tekrar arayacak olursa, telefonda yıllar öncesinde kalmış bir arkadaşının neşeli sesini duyacağını sanıyordu. Görüşmeye karar verecekler, bir yerde buluşacaklardı. Sonra bir zamanlar onları birbirlerine bağlamış olan büyü farkına varmadan solmuş, kaybolmuş olacak; yersiz sorular, kısa ve temkinli cevaplar, karşılıklı birbirini incelemelerle zaman geçip gidecek; iki arkadaş, vaktiyle onları birbirlerine bağlamış olan şeyin ne olduğunu düşünüp duracaklardı havadan sudan konuşurlarken. Eski dostluğun anılarına gölge düşecek ve kurtulmak istedikleri bir tortu kalacaktı geriye.
Sayfa 50 - Can ÇağdaşKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.