...Bu babacanları <<garson>> diye çağıramıyoruz. Çünkü Rusya'da herkes tovariş'tir. Tovariş, yani arkadaş, yoldaş. Ateşçilikten garsonluğa, çarkçılıktan kaptanlığa terfi edebilirsiniz, fakat sadece bir tovariş'siniz. Bu kelime bana Jean Deval'in bir piyesini hatırlattı. Tovariş, tiyatro edebiyatında yer tutacak olan güzel eserlerden biridir. Deval, bu eserinde vatan sevgisinin, sınıf ihtiraslarını ortadan kaldıran bir kuvvet olduğunu, sanatkârane bir şekilde iddia eder.
Şimdi adını unuttuğum, Suriye sınırına çok yakın Ermeni köyünü de unutamam. Antakya'da bir iki gün kaldıktan sonra, birkaç saatte varmıştık oraya. Birlikte yolculuk ettiğim arkadaş; bir Ermeni okulunda uzun süre Türk edebiyatı öğrettiği için, eski öğrencilerini görmeye gidiyorduk. Herkes Türkçe biliyordu ama, köyün halkı da muhtarı da Ermeniydi. Konuştukları Ermenice, İstanbul'da konuşulana pek benzemeyen, kulağa daha hoş gelen, Ermenicenin başka bir türü gibiydi. Sadece meyve üretiliyordu o köyde. Meyve ağaçlarından oluşan bir cennetti orası. İncir rakısına meze ederek yediğim elmaların, armutların, şeftalilerin, kokularını da, tatlarını da hâlâ unutamadım. Bize büyük yakınlık gösterdiler. Muhtar beni evinde konuk etti. Şişman olduğu kadar da sevimli kızıyla aynı odayı paylaştık. Şimdi, nerdeyse kırk yıl sonra, orası ne oldu bilemem. Ama salt Ermeni azınlığından oluşan bir köyü görmek çok ilginç gelmişti bana
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
İçlerinde arkadaş olabileceğim tek insan oydu. Ama gezegeni o kadar küçüktü ki iki kişi almazdı.
“Böylece, bu iki sükûtu seven arkadaş, gözlerini çınarın yapraklarına veya ördeklere dikerek uzun müddet düşünebilirlerdi.”
☆bir günü bitirme sanatı☆
Bu arada müthiş sıkıcı olduğumu keşfettim ve bunu elimden geldiğince saklamak niyetindeyim. İletişim kabiliyetimi yitirdim (sanırım kabiliyetlerden biri tükenince, diğerleri de onu takip ediyor), tabii bunu da sır olarak saklıyorum. Yoksa kimi arasam, yapacak bir şey, konuşacak bir arkadaş bulamadığım için onu aradığını anlayacak. Yalnızlığım ortaya çıkacak (eşitlik bozulacak) (buluşmak istemeyecekler) (buluşmak isteyen de tam randevu günü arayıp -gelemiyorum- diyecek). İnsanlar normal şartlarda yapacakları şeyleri, siz istiyorsunuz diye yaptıklarında bir tür zorunluluk ve ağırlık hissederler. Hele sizin ihtiyacınız var diye yapıyorlarsa, ağırlığı ve zorunluluğu iki kat fazla hissederler. Bu da işin bütün tadını kaçırır. Eşitler arasında yaşanmayan hiçbir şeyden, eşitliğin aşağı tarafına meyledene hayır gelmez.
Sayfa 15 - 4. Basım: Kasım 2020 - Everest Yayınları
Bağlamın Suç Üzerindeki Etkisi
Diğer bir deyişle, bu araştırma bize şunu gösteriyor: Son tahlilde, davranışlarınızı belirlemede yargılarınızın ve düşüncelerinizin önemi, o anki bağlamın öneminden daha azdır. “Aaa, geç kaldın” sözü, normalde şefkatli olan birini acıya karşı duyarsız birine -o an için farklı bir insana- dönüştürme etkisi gösteriyordu. Salgınlar da
Sayfa 138-140
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.