Fakat ilk terbiyemin çocukluk ve gençlik duygularımın etkisiyle ve hatırasını atalarımdan intikal eden kutsal bir miras, bir namus emaneti saydığım için ,hakkımda her türlü kötü niyetli tertipleri umursamadan, hizmetime başvurulduğu her zaman, saltanatın taç ve tahtını,hilafetin mukaddes hukukunu korumak için elimden geldiği ve aklımın erdiği kadar samimiyetle çalıştım.Ne çare ki,gönüllerin sırlarını bilen ve her yaptığını adaletle yapan Allah,ilgililer hakkında af ve inayetiyle tecelli etti ve benim halisâne çalışmalarıma tevfikini refik etmedi. "Ve kâne emrullahi kaderen makduran"
Sayfa 30 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Atatürk ve İstanbul hükümeti arasında
Mustafa Kemal Paşa, siyaset gereği mahviyetli gözüküyor , ilişkilerinde hep aşağıdan alıyordu. Çeşitli bakanlarla ve bu arada Sadrazam Ferit Paşa'yla olan görüşmelerinde de aynı tavrı takınmış, bakan adayı olarak rahatsızlık yaratmasına karşın, temel siyasal çekişmeler açısından güvenlerini kazanmıştı. Bu güvenin oluşmasında Sultan VI. Mehmet
Reklam
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Ahmet Haşim, Mehmet Fuat, Refik Halit, Yakup Kadri gibi Fecr-i Ati topluluğunun yazarlarından olan Şahabettin Süleyman bir gün Ahmet Haşim'e, "Üç gündür aklımda bir fikirle dolaşıyorum" der. Şahabettin Süleyman'ın fikir üretimindeki kısırlığını yermek için ünlü şair şöyle cevap verir: "Sen büyük günah işlemişsin yahu! Zavallı fikir tek başına ne kadar da sıkılmıştır günlerdir kafanın içinde!"
Elma YayıneviKitabı okudu
ESİR, sömürülen, koloni yapılan ülkelerden Meclis'e ve M. Kemal Paşa'ya kutlama telgrafları yağmaya devam ediyordu. Dünya Türk zaferi ile tarihin büyük kırılmalarından birini yaşamaktaydı. Bu büyük olay, zaman içinde, doğrudan ya da dolaylı olarak, Müslüman ya da değil, bütün mazlum milletleri etkileyecekti. Bağımsızlıkları için destek isteyenler çoktu. Bugün de Mısır Kadınlar Derneği Başkanı Lebibe Ahmet Hanım zaferi kutluyor, Türkiye'nin Mısır'ın ve Sudan'ın bağımsızlığına destek vermesini istiyordu. M. Kemal Paşa ziyarete gelen Refik Şey ket Bey'e telgrafları gösterdi, "Bir millet bağımsız olmak için kendi bir bedel ödemeye hazır değilse kim ne yapabilir.." dedi, "..Biz can havliyle dirildik, uyandık, olağanüstü bir iş başardık. Şimdi bu uyanışı sürekli kılmak için çalışmalıyız." Refik Şevket Bey "Umarım artık uyumayız" dedi. M. Kemal Paşa daha da ciddileşti: "Emperyalizm bizi affeder mi? Yüz yıllık emeğinin ürünü Sevr'i ve Üçlü Anlaşma'yı tarihe gömdük. Hevesi kursağında kaldı. Affetmez. Bizi yine uyutmak, istediklerini yaptırmak isteyecektir. Onun için gözümüzü daima dört açmalı ve çok çalışmalıyız. Tarihimizi iyi bilmeli, bağımsızlık bilincini güçlendirmeliyiz
Sayfa 141Kitabı okudu
türk’e kavuşan batum’un mesudiyeti
14 nisan 1918’de batuma gitmiş olan ahmet refik şunları yazmaktadır: “biraz ötede osmanlı askerleri düzenli saflarla dizilmişler bando tatlı tatlı marşlar çalıyordu. bu manzara cidden heybetli. sahilden toplar atılıyor. osmanlı’nın gelişi parlak bir surette alkışlanıyor… şehir alınalı bir gün olmuş. halk osmanlı erkanını görmek için sokaklara dökülmüş. iskeler, gümrük dairesi, caddeler ahali ile dolu.”
Reklam
397 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.