erdem bozkurt
@bozkurterdem
önce vatan ve mukaddesat | tarih sever
marmara uni
üsküdar
4 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
İttihatçılar mason muydu?
Hem ilk dönem İttihatçılar’ın aileleri, hem de 1970'li senelerin sonunda hayatta olan ve bizzat tanıdığım İttihad ve Terakki mensupları masonluğu bir inanç sistemi değil, güvenlik vasıtası olarak
gördüklerini söyler, "Abdulhamid' in jurnalcilerinin sızmayı başaramadıkları tek yer, mason localarıydı. Localar vasıtasıyla rahatça biraraya gelebilmek için mason olduk ve mason umdelerini çok sonradan ögrendik" derlerdi.
Sayfa 153Kitabı okuyor
Enver Paşa Turancı mıydı, İslamcı mıydı?
Enver Paça'nin Türkçü ve Turancı çevrelerde sembol haline getirilmesinin asıl sebebi Türkiye'de oynadığı siyasi ve askeri rol değil, hayatının son on ayında Türkistan'da giriştiği maceradır. Ama, Paşa’nın Orta Asya'dan gönderdiği mektuplar okunduğunda, öyle zannedildiği gibi Turancı degil, tamamen İslamcı olduğu ve Türkler ile beraber diğer bütün Müslüman milletleri içine alacak bir İslam İmparatorluğu’nun hayalini kurduğu görülür.
Sayfa 20Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
Şair Eşref de "Devr-i istibdatta söz söylemek memnû idi / Ağlatırdı ağzın açsan hükümet ânân / Devr-i hürriyetteyiz, sanma
değişti kaide / Söyletirler evvelâ sonra s....ler ananı" dörtlüğü ile İttihad ve Terakki'nin muhaliflere muamelesini kastediyordu.
Yemen'i hiç bilmiyorum, belki güneş Şeria güneşinden daha sıcak, çölleri Hicaz, çöllerinden daha kuru, daha mahiyetsizdir. Fakat bunun ne ehemmiyeti var? Her tarafta bu neslin kahramanları var. Kahramanlar için iklimler, düşmanlar, denizler ve karalar birdir.
SON
Sayfa 162Kitabı okudu
kanal cephesi destanı
İşte Anadolu çocukları Kanal'a böyle gittiler. Bu, Anadolu’nun her yerdeki, Çanakkale'deki, Erzurum dağındaki, Medine’deki destanıdır. Fakat Sina çölünde Türk milletinin bir ikinci destanı daha var ki, Türk çocuguna belletmek lâzım gelir. Onu da yarım anlatacağım.
Bu uzun desetan, iki cümlelik bir İngiliz tebliği ile bitti:
"Düsman şubatın üçüncü günü üç buçukta Kanal’ı geçmek için azimli bir teşebbüste bulunmuşsa da eriyip gitmiştir."
Sayfa 122Kitabı okudu
Aruk Gazze de, Filistin cephesinde savaşıyoruz. Çöl, İngilizlerin elindedir. Kuyular, kanallar, portatif yollar, Birussebi, Hafir, kum üstündeki bahçeler, hepsi kimbilir kaç ton altın ve gümüş, serap gibi söndü, gitti.
Sayfa 77Kitabı okudu
Halep'ten Aden'e kadar süren o koca memlekette bir arap meselesi vardı zannetmeyiniz. Arap meselesi denen
şey Türk düşmanlığı hissi idi.
Bu hissi ortadan kaldırınız: Suriye ve Arabistan meselesi, Arap saçına döner, karmakarışıklığın içinden çıkamazsınız.
Sayfa 45Kitabı okudu
İmparatorlukların sanatı sömürge ve milliyet işlemektir.
Kamame kilisesinin Hıristiyan milletler arasinda bölünmüş olduğunu bilirsiniz. İçerisinin her parçasi ve kilisenin her hizmeti bir baska cemaatindir. Bu cemaatler yalnız anahtarı pay edememişlerdir. Anahtar bir hocada durur. Bütün bu kıtalarda biz işte bu hocanın görevini yapıyoruz. Ticaret, kültür, çiftlik, endüstri, binalar her şey Araplarin veya başka devletlerin... Yalnız jandarma bizim idi; jandarma bile değil, jandarmanın esvabı.
Sayfa 42Kitabı okudu
Burası Filistin'dir. Daha aşağıda Lübnan var; Suriye var; bir yandan Süveyş Kanalına, öbür yandan Basra körfezine kadar çöller, şehirler ve hepsinin üstünde bizim bayrağımız! Ben bu büyük imparatorluğun çocuğuyum.
Sayfa 42Kitabı okudu
Kudüs | 1948’den sonra
Bir Türk Kudüs'ü yoktu. Bir Arap Kudüs’ü var mıydı?
Hayır. Ne Katolik, ne Ortodoks, ne de Yahudi Kudüs'ü
Kudüs Haçlı alemli, Davud mühürlü sancaklar altinda göze
görünmez ordularin sessizce alip verdikleri bir yer. Bu defa o şehrin bu yakasında Süleyman’ın olduğu kadar Yahudi olan Kudüs'ü görüyorum.
Sayfa 6Kitabı okudu
Ruslara, Bulgarlara ve Yunanlara duymadıkları nefreti,
İttihatçı oldukları için Enver, Talat ve Fethi Beylere duymaktadırlar. Duygularını da saklamayp alenen göstermektedirler. Oysa Senûsilerin ve Trablusgarb bölgesindeki Arap liderlerin, Enver ve Talat Beylere duydukları muhabbeti herkes bilmektedir. Bu kahramanları sevmeyecek Müslüman bir Osmanlı vatandaşı yoktur. Bu kıymetli liderler, kendilerini vatanları uğruna feda etmişlerdir. Onların güç ve izzeti, Avrupalıların bile dilinde dolaşmaktadır.
Sayfa 155Kitabı okudu
