Peralı bir aile, 1910-1920'lerde iıeler okurdu acaba?
Dumas dedim ve Dumas'ya Hugo'yu ve Racine'i de ekleyebilirim. Mussef ve Ömer Hayyam dedim ve bu ikisine Lamartine'i de katabilirim. Colette'in yeri, annem için ayrıydı. Sanırım Co- lette'in ilk dönemine ait, Willy ile yazdığı tüm "külliyat"ına sahipti, Claudine dizisi başta olmak üzere. İkinci bir favorisi ise önceki yüzyılın "feminist" gözü ile bakılan, aslen soylu olan, Fransız kadın yazan Gyp idi. Ve kendi çocukluğundan kalma Çontesse de Segur'ün romanları.
Asmalımescit'ten kalma kitaplara yeniden bir göz atıyorum:- işte:
Gerard de Nerval'in Les filles du feu (Ateşin Kızlan), Henry Murger'nin Scenes de la vie de boheme (Bohem Yaşantısından Sahneler), Stendhal'in Del'amour (Aşk Hakkında) ve Kessel'in Belle de Jour (Gündüz Güzeli).
Anımsadığım kadanyla o üçüncü kattaki kitaplık görevini gören odada bol miktarda Nat Pinkerton, Nick Carter, Buffalo BUI, Sherlock Holmes dizilerinin fasikülleri ile Michel Zevaco'nun, Maurice Leblanc'un (Arşene Lupin), Gaston Le- roux'nun (Rouletabille) romanlanna rastladığımı biliyorum.
Fransızca'yı hem de İtalyanca'yı okumaya başladığımda karşı komşularımızdan biri polis romanlan meraklısı ve koleksiyoncusu çıkınca Leblanc, Leroux, Pierre Souvestre ve Marcel Allain (Fantoma), Edgar Wallace gibi yazarların yapıtlarını onun kitaplığından yararlanarak tanıyabildim.