"Seni hatırlamam için önce unutmam gerekmez mi, Noa?" ... "Yıllar geçti üstünden, nasıl hatırlayacağım ki? Üzerinden o kadar zaman geçmişken, 𝑏𝑒𝑛𝑖 ℎ𝑖𝑐̧ 𝑢𝑛𝑢𝑡𝑚𝑎 𝑜𝑙𝑢𝑟 𝑚𝑢, diye kulağıma fısıldayışını hatırlamam çok zor."
"Eğer bir cenaze evinde olmasaydık, Noa..." dedikten sonra beklemediğim bir şekilde kulağıma doğru eğildi ve sessizce sıcak nefesini tenime üfledi. Kalbim neden bu kadar hızlı çarpıyordu? "Seni öpmek isterdim." Aynı anda ikimizin de aklından bunun geçtiğine inanamıyordum. Paul'la hiç bu kadar açık flört etmemişken şimdi daha da ötesinden bahsediyorduk. Dudaklarının tadını hiç merak etmemiştim. Şimdi ediyordum. Dudaklarıma kayan gözleriyle yanaklarıma bir sıcaklık saldırdı. Nabzım tenimi döverken dudaklarımı yalama ihtiyacıma karşı koymaya çalıştım. "Ama ilk gerçek randevumuza kadar seni öpmeyeceğim.
Reklam
Mia benim için önemliydi. Noa kardeşinin üzerine titriyordu. Mia onun zaafıydı. Birini cezalandırmak isterseniz o kişinin elinden oyuncağını alın. Sonra kenara çekilin ve nasıl mahvolduğunu izleyin. İşte bütün mesele buydu.
Alçakgönüllü, çalışkan bir insan olmalısın. Herkese merhametli ol. Düşmanlarına bile. Bunu anlıyor musun, Noa? İnsanlar adil olmayabilirler ama Tanrı adildir.
Sayfa 289 - Epilson yayınları Mart 2022Kitabı okudu
Bir tesellisi vardı: Sevdiği insanların her zaman yanında olduğunu öğrenmişti. Bazen bir tren istasyonu büfesinde ya da bir kitapçının vitrininin önündeyken, çocuk Noa'nın küçük elini hissediyordu ve gözlerini kapatıp oğlunun tatlı, çimenimsi kokusunu düşünüp her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını hatırlıyordu.
Sayfa 567 - EpsilonKitabı okudu
John Noa, insanların konuşarak felaketlere neden olduklarını söylerdi.
Reklam
283 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.