Büyükler ise çocukluk günlerinin saf hayallerini çoktan geride bıraktıkları için katılaşmışlardır. Zor yaşamı daha da zorlaştırdıklarını bilmeden sertleşir ve gerçeğin dibine batarlar. Çocuksu bilgelikleri bilgiye evrilir ve öğrendikçe unuturlar. Kalplerinin yerine zihinleri konuşmaya başlar ve o da ne yazık ki onlara korkutucu sözler söyler. Sevginin yerini kaygı ve korku alır. Üst üste dizilmiş binaların içinde yalnız başlarına acı çekelerler. Doğayı çok sevdiklerini söylerler ama etraflarındaki birkaç ağaç ve saksılarındaki çiçeklerinden başka bir tabiatın olabileceğini hayal bile edemezler.
Bir tek üzüntüleri, bir tek istekleri yoktu. Hatta her istediğine nail olanların iç sıkıntısı da onlardan uzaktı. Saadetin bu kadar tamam ve mükemmel oluşu ikisini de şaşırtmış gibiydi. O kadar ki, birbirlerine söyleyecek tatlı sözler bile bulamıyorlar, sadece derin derin nefes alarak gülümsüyorlardı
Reklam
Duygulu güzel insana ...
DUYGUYA TAŞ Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir. Duyguluya sor, Ona aşkları da acı verir. Hep bir karanlığa uyanır, yalnız: Düşleri gerçekleri, gerçekleri düşleridir. Aldatsanız, aldansanız, O hep bir karanlığa uyur gibidir. Hiç ölüsü yoktur, Herkes, her şey anısındadır. Geleceği geçmiş’in gözünden okur; Hep bir yangının bacasındadır. Gülerken bir düğündür, acı-son’lu, Aldatılara uğurlayan gelinlerini. Bir çocuk bahçesidir, renk-renk balonlu, Savaşlara uğurlayan bebeklerini. Sinmiş her şarkıya, her uyanı’ya, uykuya, Ölümün yaşayan kardeşidir. Hep sezer, sezdikçe duyguluya Yengiler de hüzün gelir.
Kötülüğün özü, acı duyabilen bir varlığa kasıtla uygulanan şiddettir. Bu ise çoğu kez bilinçaltının ve kültürel kötülüğün dışa vurumudur. Bu yüzdendir ki, "jenotip saldırganlık" teknolojiyle birlikte bütün kainatı kapsayacak bir boyut kazanmıştır. Mesela Musevi-Hristiyan gelenekleri, Allah'ın bütün varlıkları, dilediği gibi kullanmaları için insana teslim ettiğini söyler. Oysa İslam bunu reddeder. İslam'a göre insanın bunlardan ihtiyacı nispetinde istifade hakkı vardır ama asla tasarruf hakkı yoktur. Tahrif edilmiş dinlerin mensuplarının idarecisine bir de seküler dünyanın sömürgeciliğini eklediğimizde, içinde debelendiğimiz kötülük sarmalının gerçek nedeni anlaşılır.
"insanlar...sözleriyle değiştirirler her şeyi ve hiçbir şeyi. Koşullar ne olursa olsun, sözler çoğaltır ve eksiltir. İster söylenmiş sözler olsun, ister kafanın içinden işitilmiş sözler olsun. Her zaman uyumsuzdurlar, hiç yakışmazlar duruma. Bunun için sözler acı verir ve merhem olurlar."
Sayfa 187Kitabı okudu
Mobbing Bank Diyor ki;
Büyüklük Taslatan Büyümenin Sonu En büyük olmak istemenin sonu çok alçaltıcı olur. Hedef, amaç, ilke, yol kalmaz. En büyük olmak sona gelmiş olmak demektir.
Reklam
1.000 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.