''Savaşta bu sandıklarla cephane taşıdık. Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor... O da kültür ve sanat savaşımızdır. Cephane taşıdığımız sandıklarla kitaplarımı koy, cephanenin yerini artık kitaplar alsın.''
''Kulağında ise, Mustafa Kemal Atatürk'ün o gün kendisine söylediği şu söz yankılanmaktadır: ''Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok tamam mı?''
Çanakkale Savaşı’nda, siperlerin gerisinde en çok ihtiyaç duyduğumuz ağrı kesici, morfindi... Doktorlar, cepheden taşınan onca yaralıya yetecek ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Ellerindeki ağrı kesicilerin tüm yaralı askerlerimize yetemeyeceği kanaatine vardıklarında, ameliyat edilirse yaşama şansı yüksek olan yaralıya morfin yapma kararını
Richard F. Outcault, ilk çizgi romanı olarak kabul edilen “Yellow Kid” i çizmeden önce, gazete sayfalarında sarı renk kullanılmıyordu. 1894 yılında, New York World gazetesinde yayımlanan Yellow Kid, gece entarisi ile dolaşan kel kafalı bir çocuktur ve Outcault, onun ağzından yaşadığı dönemin adaletsizliklerini, haksızlıklarını cesaretle dile getirerek, okurları aydınlatır. Gazetenin sahibi olan Pulitzer, ilk çizgi roman karakteri olan çocuğun sarı renkte basılması konusunda ısrar eder ve kimyagerlerden sarı rengi baskıya hazır hale getirmelerini ister. Baskılara, yasaklara karşı cesaretle direnen, kalemini gerekirse kıran ama asla satmayan gazetecilerin taşıdığı kimlik kartında “sarı” ve “basın” sözcüklerin yanyana gelmesi bu yüzden tesadüf değildir.
Her devrin omurgasız adamlarına,havan dövücülerin hınk deyicilerine,aslanlı yolların köpekleşmiş alkışçılarına gür sesle “tuttuğunuz yol,yol değil” diye haykırabilmek için yeniden,azimle Namık Kemal okumalıyız belki de.