Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Her şey" olmakla "hiç" olmak arasındaki mesafe gözle görülemeyecek ve hissedilemeyecek kadar kısaydı.
Halk, iyiyi kötüden ayırmadan evvel "bıkkınlık" denen psikolojik baskı ile kendisini şartlandırıyordu.
Sayfa 217
Reklam
Bugün kime ve niçin kızmaya hakkımız ola. Biz maziyi unutmaya bu kadar teşne olduktan sonra, adamlar kendilerini ve tutumlarını değiştirmeye niçin ihtiyaç görsünlerdi.
Sayfa 144
Siyasi iktidarlar, söylemesi acı bile olsa, bırakınız dünya siyasi tarihini, ama kendi tarihimizden dahi haberdar olmadıkları, okumadıkları, tahlillere ve neticelere, yani sentezlere varamadıkları için, her derde deva sandıkları iktidara sahip olduktan sonra, kendilerini hiç farkında olmadan bu sömürü gayyasının içinde bulmuşlar ve suları sıkılan limon gibi bir süre sonra tükenince o eski dostları tarafından terk olunup yardımsız, dostsuz bir posa halinde ortada bırakılmışlardır.
Sayfa 134
Hatta hatta, siyasetçiler, kendi aralarındaki çekişmelerle, sultanı, "tek irade" olmaya adeta itelemiş duruma geleceklerdir. Başka bir deyimle, devletin ne olduğunu bilmeden devlet gemisinin kaptanlığını yüklenenler, ya da daha açık deyimle "kendilerini devlet sanan devletliler" ve nihayet yine " kendilerini tarih sanmak" gafletini teneffüs edenler, bu otuz üç yıllık idareyi, belki de farkında olmadan dünyaya getirnişlerdir.
Sayfa 109
Oysa biz, cephe hatlarındaki şecaatimizle övünüp ve avunup yabancıların bizden çaldıklarına, kopardıklarına ve gasbettiklerine bigane kalmanın büyük ustaları haline gelmişizdir.
Sayfa 95
Reklam
Kesinlikle okuyun!
İlhan BARDAKÇI Mevki: Kudüs Mekân: Mescidü'l-Aksa Tarih: 21 Mayıs 1972, Cuma Ben ve gazeteci arkadaşım rahmetli Said Terzioğlu, İsrail dışişleri rehberlerinin yardımı ile bu mübarek makamı dolaşıyoruz. Kudüs Kapalı Çarşısı’nda rüzgâr gibi dolanan entarili kahvecilerin ellerindeki askılara çarpmadan biraz yürüdünüz mü, önünüze çıkan kapı sizi
Sayfa 341 - Ona Mescid-i Aksa'da RastladımKitabı okudu
"Haydi, beni bir daha tutuklayınız, İngilizler! Tutuklamak ve öldürmekle iş bitmiyor. Öldü sanılan ve cenaze törenleri bile hazırlanan Türkler, içine konulmak istendikleri tabutu, katillerin başına nasıl geçirdiklerinin örneklerini vermektedirler!" (Gandhi, Hindistan, İlhan Bardakçı, Taşhan'dan Kadifekale'ye, s.151)
Sayfa 345Kitabı okudu
54 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.