Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Roland Barthes daha ellili yıllarda şöyle diyordu: “yürümek belki de en sıradan, en basit -mitolojik açıdan- eylemdir. Her düş, her ideal imaj, her toplumsal promosyon önce ayaklan ortadan kaldırır (portrede olsun, otomobilde olsun)”
Aşk alanında, en keskin acılar bilinenden çok görülenden gelir...
Reklam
Hiçbir şey seni kurtarmaz, zavallı! Görüyorum ki, hiçbir şey bizi kurtarmaz..
Sayfa 119
sevilmeden sevilende kendimi görürüm, kendi mutsuzluğumun devinilerini bulurum onda, ama, bu kez, bu mutsuzluğun etken öznesi ben olurum; aynı zamanda hem kurban, hem cellat olduğumu duyarım...
Sayfa 119
beni deli eden bir özne olmaktır, özne olmaktan kurtulamamaktır. Ben bir başkası değilim: bunu dehşetle saptarım...
Sayfa 112
Deliyim ben: özgün olduğumdan değil, her türlü toplumsallıktan kopmuş olduğumdan. Öteki insanlar, değişik derecelerde, hep bir şeylerin savunucusudur, bense hiçbir şeyin, kendi deliliğimin bile askeri değilim: toplumsallaştırmam...
Sayfa 112
Reklam
Yıkılmış değilim, ama burada bırakılmışım, bir kalıntı gibi..
Sayfa 111
kendi gözümde çılgın, başkasının gözünde yalnızca mantıksızım, başkasına bilgece anlatırım deliliğimi: bu deliliğin bilincinde olan, onun üzerine konuşan bir insan olarak..
Sayfa 111
Bende
Tanrı'nın sevgili kullarına ayırdığı günler kadar mutlu gün­ler yaşıyorum; başıma ne gelirse gelsin, sevinçleri, yaşamın sevinçlerini tatmadığımı söylemeyeceğim artık..
Sayfa 110
Telefonda her zaman yola çıkış durumundadır, iki kez gider, sesiyle ve sessizliğiyle: kim konuşacaktır? Birlikte susarız: iki boşluğun tıkanıklığı. Telefondaki ses, "Senden ayrılacağım," der her saniye..
Sayfa 107
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.