Ben bütün Osmanlı'ları bu güzel, ruhu okşayan memlemete (İstanbul) sahip olmalarından dolayı tebrik ederim.. Doğrusu hayrete değer güzellikler içinde gönülleri okşayan bir şehir!..
Polisin kıyafeti olmaz. O, her boyaya girer. Kıyafeti seven polisler ya karakollarda, ya nokta yerlerinde bulunurlar… Biz ise polisin kıyafetsiz takımındanız!
-Eyvah, gâfil aldandık... Ben onları takip ederken onlar beni tuzağa düşürdüler... İşte bu da zayıf kalpliliğimin sonucu!… Hem polis, hem merhamet... Birbirine ne kadar zıt şeyler!... Haydi Arif, kendine zıt olan şeyleri yapmanın günahını şimdi çek!
Osmanlı Türkçesi:
İş tenevvür ediyor. Bir sual iradına daha müsâ’ade buyurunuz…Celal bey haremini sever mi idi?
(Günümüz Türkçesiyle: İş aydınlanıyor. Bir soru daha sormama müsaade buyurunuz… Celal bey eşini sever miydi?)
Üzerindeki tulumbacı kıyafetini atıp dolabın alt katındaki kirli, eski paçavralar arasından bir takım ocak süpürücülere mahsus potur, mintan ve salta alarak giydi.