Kötülük dediğin şey kalptedir; görünüşte, giyinişte değil. Ve bir insanın kalbinde ne kadar fesat taşıdığını biz öyle uzaktan bakarak bilemeyiz. Yargılayamayız.
Kim her ne sebepten dolayı her kime kızgın ise, öfkeden kimseye hayır gelmediğini unutmamalı. Sakin olabilmek bir erdemdir. Kızmamak, heyheylenmemek, galeyana gelmemek, kişisel ve toplumsal olgunluk belirtisidir.
"Hiç kimse kendi beynini, bir başkasının yerine düşünmek için kullanamaz. Vücudun ve ruhun bütün işlevleri bireysel ve özeldir. Paylaşılamaz ve devredilemezler"
Hakiki âşık sevdiği insanın mutluluğunu ister. Âşık kişi, sevdiğinin mutluluğunu kendi mutluluğunun önüne koyar. Gerçekten seven insan, özgür bırakır. Sahiplenmek, hak iddia etmek, can almak, can acıtmak, âşıkların tutacağı yol değildir.
Bir kez görmekle ne kadar çok sevilirdi insan.
Kapı aralığında uzanan bir baş, perde arkasında bir kadın gölgesi, belli belirsiz bir tebessüm, gözbebeklerinde saklı ateş ve har.
Uzaktan da sevilirdi yâr.
Sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum. Sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum. Kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. Hem kim ne anlar? Ateş bu, hep düştüğü yeri yakar.