Müjdeler olsun, Kur'an' ın ışığı ile aydınlanan dünyada doğru yolu görenlere!
'Yüzsüzdür insanoğlu, kimse bilmez fendini. Kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini."
Reklam
Dört Ümit Kapısı
Pers Sultanı iki adamı ölüme mahkum etmiş. Sultanın atını ne kadar sevdiğini bilen mahkumlardan bir tanesi, hayatını bağışlarsa bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söylemiş. Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden Sultan bunu kabul etmiş. Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına bakmış ve “Atların uçamayacağını biliyorsun. Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya?.. Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar,” demiş. “Pek değil” demiş birinci mahkum, “Kendime dört ümit kapısı açıyorum. Birincisi: Sultan bu yıl ölebilir. İkincisi: Ben ölebilirim. Üçüncüsü: At ölebilir. Dördüncüsü: Belki de ata uçmayı öğretebilirim!.. “
Çokluk İçinde Yokluk
Dünyada bütün ıstırap ve sıkıntılar aza kanaat etmemekten doğar. Günde bir buğday tanesi yeterken hırsla yüz buğday tanesi toplamaya kalkarsan, karınca gibi ayaklar altında ezilir gidersin. Çokluk içinde yokluk yaşıyor bunca insan.
Şimdi yok yok
"Şimdi yok yok ama mutluluk da yok. Her şeyleri olduğu hâlde baksana insanların yüzlerine... Küçük dertlerin zebunu olmuşlar, ellerindeki nimetleri unutmuşlar. 'Azın bereketi çok olur.' derdi annem, doğruymuş...
Bunları görmek gerek
Şimdi, mezarının başucunda taş dikili nice insan bize ders veriyor. İbret almak istersek, bunları görmek gerek. Anlamak için uyanmak, uyanınca da düşünmek gerek.
Reklam
Böyle Bahar Olur Mu Hiç?
Böyle bahar yaşanır mı hiç? Yaradan'ın adına yazılmış bir mektup olarak bakmamışım demek ki hiç bahara. Böyle bahar olur mu hiç? Allah'tan bir eser, bir mektup bilince güzeldir her bahar. Sanatkârın göstermeyen ve bildirmeye bir eserin ne kıymeti var!
Senden biliyorum Allah'ım
Bir yağmur damlası düşüyor üstüme, korkutmuyor, ürkütmüyor. Senden bilince her şeyi, atıyorum içimdeki endişeyi... Senden biliyorum içimdeki bu neşeyi...
GÜL ANNE
Sevgi ve ümitle dolu bir kalbi vardı. Bırakın sokağa, belki mahalleye hatta bir şehre bile yeterdi o kalp. Her sabah, kalkar kalkmaz ilk işi Kur'an okumayı. Bu onun, yıllar yılı değişmez bir âdetiydi. Herkese de bunu tavsiye ederdi. "Kur'an ile başlamadı mı hayat, Bilin ki o gün her işimiz bayat." Dilinden düşmeyen sözlerden biriydi bu.
Çok ama çok mutluluk var.
Ey kalbim! Sen yeter ki böyle çocuk gibi saf, temiz kal; inan, göreceğin çok ama çok mutluluk var. Kaybolan değerlerin geride kaldığı, unutulmaz anıların bizi beklediği nice kapılar var.
Sayfa 22
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.