Gündelik tarzda etrafınıza odaklanır ve dünyadaki şeylerin nasıl oldu- ğuyla ilgilenirsiniz; ontolojik tarzda "varlık" mucizesinin kendisine odaklanır ve şeylerin var olmasına, sizin var olmanıza hayranlık duyar- siniz.
Şeylerin nasıl olduğu ile yalnızca varolmaları arasında önemli bir fark vardır. Gündelik tarza gömüldüğünüzde fiziksel görünüş, mülki- yet veya saygınlık gibi çabucak unutulan dikkat çelicilere odaklanırsı- nız. Öte yandan ontolojik tarzda yalnızca var oluşun, ölümlülüğün ve hayatın diğer değişmez özelliklerinin daha fazla farkına varmakla kal- maz, anlamlı değişiklikler yapma konusunda daha heyecanlı ve hazır olur- sunuz. Temel insanlık görevimiz olan sorumluluk, bağlanırlık, anlam ve kendini-gerçekleştirmeden meydana gelen özgün bir hayat inşa et- me fikrine sarılmak için acele edersiniz.
Temel insanlık görevimiz olan sorumluluk,bağlanırlık,anlam ve kendini gerçekleştirmeden meydana gelen özgün bir hayat inşa etme fikrine sarılmak için acele edersiniz.
Eğer bir kişinin toplumda başıboş bırakılıp kimse tarafından fark edilmemesini sağlamak fiziksel olarak mümkün olsaydı, bundan daha zalimce bir ceza vermek gerekmezdi.
Çekoslavak varoluşçu yazar Milan Kundera da unutma edimiyle ölümü önceden tattığımızı ileri sürer."Çoğu insanı ölüm konusunda dehşete düşüren şey geleceğin kaybı değil,geçmişin kaybıdır. Aslında unutma davranışı hayatın içinde her zaman var olan bir ölüm biçimidir."