Şatila'nın girişlerinden birinin karşısındaki, İsraillilerin işgal ettiği Akka Hastanesi kampın iki yüz metre değil, kırk metre uzağında. Hiçbir şey görülmedi mi, hiçbir şey işitilmedi mi, anlaşılmadı mı?
Zira Begin mecliste şunu söyledi: "Yahudi olmayanlar Yahudi olmayanları katlettiyse bu bizi ne ilgilendirir ki"
"Kamplardaki sivil nüfusa dokunulmayacağına dair güvence vermiş olan Reagan'ın, Mitterand'ın, Pertini'nin vaatlerine güvenip Arafat'la birlikte gitmiş ailelere nasıl söylenir ki? Çocuklar, yaşlılar, kadınlar katliama terk edildi, cesetleri duasız kaldı nasıl denir onlara? Nereye gömüldüklerinin bilinmediği nasıl söylenecek onlara?"
Rasgele ölüler.
Terk edilmeye bırakılmış ölüler.
"Biz Şatila ve Sabra katliamları yüzünden lsrail'i suçluyoruz. Bu suçlar sadece onların yedek oyuncusu olan Ketaib'in sırtına yüklenmesin. İsrail kamplara iki Ketaib bölüğü sokmaktan, onlara emirler yağdırmaktan, üç gün üç gece boyunca onları cesaretlendirmekten, yiyecek içecek tedarik etmekten, geceleyin kampları aydınlatmaktan suçlu."
hayatımda ilk kez kendimi Filistinli ve lsrail'den nefret eder hissettim.
O sırada, evden çıkarken, ani ve hafif bir delilik nöbetine kapılmış gibi neredeyse gülümsedim.
"lsrail'in bütün suçlamalardan sıyrılması çok kolay olacak. Avrupa'daki bütün gazetecileri onları masum göstermeye çabalıyor zaten; perşembeyi cumaya, cumayı cumartesiye bağlayan gecelerde Şatila'da lbranice konuşulduğıunu hiçbiri söylemeyecektir."
Fransızlar şu yavan 'pis iş' deyimini kullanmayı adet edinmiştir, evet, tıpkı lsrail ordusunun 'pis iş'i Ketaiblere, Haddadcılara buyurması gibi lşçi Partisi de 'pis iş'i Likud'a, Begin'e, Şaron'a, Şamir'e yaptırdı."
Yarayı süngü, bıçak, hançer açmış olabilirdi. Yaranın üzerinde ve etrafında sinekler.
Bir ölüye dikkatle bakılırsa tuhaf bir şey meydana gelir: Bu bedende hayatın yokluğu bedenin bütünüyle yokluğuna, daha doğrusu kesintisiz biçimde geri çekilmesine denktir