Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslami süslemede her şey anlamlıdır ve insan mesajı almaya ve caminin bir cennet imgesi ve insanların gök cisimlerinin dönüşlerinin esiri olduğunu görmeye mecbur kalana kadar, kainatın ve hikmetin simgesi gece semasını simgelemek için duvarlarda, tavanlarda, köşe kemerlerinde ve kapılarda sürekli taş ve tuğla, ahşap ve alçıya başvurulur. Aynı zamanda insan, çiçekli cennet bahçelerinin canlı görüntüsüyle avunur ve çoşar.
Sayfa 77 - KabalcıKitabı okudu
Okçulukta en üstün olanlar Tatarlardı. Onların bu yeteneğini anlatmak için Çinliler kuşların bile uçmaktan korktuğunu söylerdi.
Reklam
Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Sokollu Mehmed Paşa, anne ve babası Hıristiyan olduğu için bir köle konumundaydı. Büyük hukuk adamı Ebussuud "Müslüman doğmuş bir kimsenin tanıklığı Sokollu'nun tanıklığından üstündür" diyerek, onun imparatorluktaki en önemli mevkiye yükselmiş olmasına önem vermemisti. Hıristiyan doğumlu yeniçeriler ile sosyal üstünlüğe - ve daha çok gelire - sahip sipahiler arasındaki rekabeti besleyen temel neden buydu. Devlet de bu rekabeti kullanmıştı.
Kuşatmalarda yıkılan kaleleri, bu kez ele geçirilen toprakların korunabilmesi için, yeniden inşa ederlerdi. Kiliseleri de camiye dönüştürmek onların görevleri arasındaydı. Ancak bu sadece basit bir marangozluk değildi. Sunakların mihraba, vaiz kürsülerinin minbere ustalıkla dönüştürülmesi gerekirdi. Ayrıca kiliselerin ahşap eşyalarından geçici minareler yapılırdı. Ferhad Paşa XVI. yüzyılda İran seferine giderken baş mimarı Davud Ağa'nın emrinde 400 kadar marangoz ustasını da yanında götürünce İstanbul'da bir süre marangoz bulunamamasına sebep olmuştu.
Amerikan büyük elçilerinden biri, II. Mahmud'un 800 metre uzaktaki hedefe isabet sağlayacağından şüphe duyduğunu belirtmiş, kendisi ok meydanına davet edilerek ve burada II. Mahmud'un tam olarak ölçülen 800 metreye yaptığı atış karşısında mahcup olmuştu. Rekor atışların anısına mermer sütunlar dikilirdi. Bunlardan 20 kadarı günümüze kalmış, I. Selim'in yaptığı bir rekor atışın anısına, okun toprağa saplandığı yerde dikilen anıt sütun bugünkü Nişantaşı semtine adını vermiştir.
Başkaca bir yetenek sahibi olamamış sultanlar bile okçulukta büyük başarılar sağlamışlardı. İngiltere Büyük elçisi Robert Ainslie 1798'de III. Selim'in bir kilometreye yakın mesafeye ok attığından hayranlıkla bahsetmektedir. II. Mehmed'in Haliç sırtlarında yaptırmış olduğu okçuluk meydanı (bugünkü Okmeydanı) XIX. yüzyılda bile önemini yitirmemişti.
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.