Harika bir nasihat...
İmam Gazali'ye izafe edilen güzel bir nasihat var. Di- yor ki: "Ömrün dolmuş, yalvarıp yakarıp Allah'tan bir gün daha istemişsin ve o gün sana verilmiş. İşte o gün ne yapacaksan, her gün aynı şeyi, aynı işi yap."
Sayfa 209 - İZKitabı okudu
Hakikat
"Siz davalaşmak üzere benim yanıma geliyorsunuz. Olabilir ki, sizden biri delilini daha güzel anlatır, fakat diğeri böyle yapmaktan aciz kalır. Bu sebeple bir kimseye kardeşinin hakkını vermiş olursam, ancak ona ateşten bir parça koparıp vermiş olurum"
Hadis, tarafları delillerini dermeyan etme hususunda uyarıyor ve uyanık olmaya davet ediyor. Taraflardan birinin salt delil getirmekte acze düşmesi nedeniyle "hakikate" uymayan bir karar istihsal edilmesi halinde, bunun sorumluluğunun yargıca değil, fakat tarafları raci olacağı hususundaki ilkeye atıfta bulunuyor.
Böylece bu bir tek hadiste hem hukuk usulüne ilişkin bir ilkenin dile getirildiğini hem de Zahir ile Batın arasındaki fark olabileceğini görüyoruz. Hukuk usulü açısından dermeyan edilen gerçeklik şu ki, yargıç, tarafların delilleriyle bağımlıdır. Yargıcın verdiği karar salt hakikati değil, fakat tarafların yargıç önünde dermeyan ettikleri delillerin gösterdiği gerçekliği ifade etmektedir.
Sayfa 55Kitabı okuyor
Gece Yürüyüşü
...Kulun kopup ayrıldığı yerin bu dünya olmayıp "hakikat alemi" olduğu ve bu dünyanın iğreti olduğu, belki bir misafirhane mesabesinde bulunduğu, gerçek yurdun ötede bulunduğu da anlaşılabilir...
Bu dünyadan kopma, başka bir düzlemde, bir kavuşmanın eş anlamı oluyor: Kopmayla kavuşma özdeşleşiyor.
Sayfa 36Kitabı okuyor
Ağlama, bir zaafın işareti sayıldığından, kimse başkası nezdinde bu zaafının açığa çıkmasını istemez; ama aşk süreci müstesna... Çünkü bu süreçte âşık, yalnızca kendinden kurtulmakla kalmıyor, çevreden de kurtuluyor ve bir bakıma dünyadan bir kopuş hâlini yaşıyor: Orası artık yeni bir dünyadır, mutlak ibaha (mubahlık) dünyasıdır.
Sayfa 180 - İZKitabı okudu
"İslam'ın uygulanması dediğimizde yalnızca onun hukukunun hayata geçirilmesini anlamıyoruz. Aynı zamanda o hukuku Müslümanların uygulaması gerektiği de söylemiş oluyoruz.
İslam'ın hukukunu uygulamayan bir Müslüman nasıl eksikli bir Müslaman ise, Müslümansız bir İslam hukukunu uygulamak da öylesine eksikli bir İslam sayılmalıdır."
Sayfa 57 - İz YayıneviKitabı okudu
"Hadis-i şerifleri toplayanlara denetim gözüyle bakanlar, onların şu hassasiyetlerini tespit ediyor: Şayet bir hadis-i şerif üzerinde ihtilaf ve farklı ağızlardan farklı nakiller var ise, bu hadis-i şerifler kabul edilmemiş, hadis kitaplarına alınmamıştır."
Sayfa 75 - İz YayıneviKitabı okudu
"Hukuk orada, sen buradasın! O hukukun hükümlerine uyarak veya uymayarak seçtiğin yol üzerinde ilerliyorsun: Cennetin ve cehennemin yollarını döşeyen taşlar senin yapıp etmelerinle belirleniyor."
Sayfa 86 - İz YayıneviKitabı okudu
"Cömertlik miktarla değil, o miktarın kişi nezdinde tuttuğu nispetle ölçülür, ölçülmelidir."
Sayfa 109 - İz YayıneviKitabı okudu
Hadis-i Şerif
"Bağış ve hibesinden dönen ve cayan kişi, yiyip doyan ve doyduktan sonra kusup tekrar kusmuğuna dönen köpek gibidir."
Sayfa 114Kitabı okudu
"Bugünkü Müslümanlarla, Asrısaadet döneminde yaşamış olan Müslümanların, yani sahabilerin arasındaki dramatik farklığın belirginleştiği görülüyor. O farkı bir cümleyle özetleyelim: Sahabiler hayatlarını İslam'ın emirlerine göre tanzim etmeye çalışırken, günümüz Müslüman'ı, İslamı'ı kendi yaşantısına uyarlamaya çalışıyor."
Sayfa 120Kitabı okudu