Çok iyi eğitilmiş bir çocuktu o, devlet düşmanı değildi. Ya devletin kendisine düşman olduğunu anlamışsa?
Sayfa 126 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Kız, aylarca, yıllarca bekler; oysa o sevgili asla dönmeyecektir.
Sayfa 125 - Everest YayınlarıKitabı okudu
İsim Haydar olunca pek romantik olmadı ama iyi sahne :D
Kadın, gözünü kaldırmadan, erkeğin kendisine baktığını biliyor. Bir durgunluk anında yakalandılar; suskun bir söyleşme anı. Kadın, erkeğin adını düşünüyor, bulutlara, ovalara dağlara karşı haykırılmasının ne güzel olacağını : Haydaaaaaar!
Sayfa 124 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Aşk (:
Erkek, kadını deniz görecek bir şimdi oturtmuş, kendisi ise denize arkasını dönmüş. Bu duyguyu biliyor: Onun denizi karşıda; dalgalı dökülüşlerle omuzlarını okşayan kumrallığına bürünmüş o gülümseyen gözlü kadında bütün güneşlerini batırıyor o , günbatımlarını onun yüzünden izliyor.
Sayfa 124 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Hayat (:
Kavuşmalardan da bıktı, kaçmalardan, kovalamalardan, beklemelerden bıktığı kadar bıktı. Dingin, süreğen, sessiz bir yaşam hiç olmayacak mı? Ya da şimdi olmayacaksa ne zaman?
Sayfa 102 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Madalya da takalım sana O.Ç. övünüyo bi de :D
"Nasıl da ince bir kızsındır sen. Bilerek üzdüm seni."
Sayfa 100 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Gecesi ayrı gündüzü ayrı ://
Bütün bir geceyi kafasında yılan gibi kıvrılan tek bir düşünceyle boğuşarak geçireceği belli.
Sayfa 93 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Dünyanız gri, yaptığınız kocaman binaların renginde, çünkü binalarla doldurdunuz dünyayı. Topraktan korkuyorsunuz sanki. Neden? Niçin oturmuyorsunuz yere, çimenlerin, otların üstüne, toprağa? Hem neden evleri birbirinin üstüne yapıyorsunuz? O kadar çok ev üst üste koydunuz, gökyüzü uzağa kaçtı. Sahte ışıklar yaptınız, o kadar çok, o kadar çok, yıldızlar göğü boşalttı. Dağlarınız nerede, büyük ağaçlar, güzel tepeler? Dereleriniz kirli akıyor, denizleriniz pis, gölleriniz kuruyor, kuşlarınız kaçıyor, balıklarınız ölüyor. Sizin o renkli büyük kutuda gördüm ben hepsini. Hepsi orada var. İnsanlar birbirini öldürüyor, hem de düşman değil, savaş yok. Niye? Çiçekleriniz var, koklamıyorsunuz. Ağaçlar diktiniz, dokunmuyorsunuz. Hayvanlarınız var, okşamıyorsunuz. Her şey süs için sizde. Ağaçlar süs. Hayvanlar süs. Hiçbir şeyin değeri yok. Suyun, havanın, kokunun, rengin, sesin... Doğanın tanrıları sizden elini çekti, umudu kesti. Ruhunuzu kaybettiniz siz. Çok çöp var. Pislik. Hem neden hapishanelere soktunuz kendinizi? Madem suçunuz yok, neden hapsettiniz? Neden muhafızlar diktiniz kapınıza?"
Sayfa 167Kitabı okudu
"Bir sahne var aklımda, oyuncular sanki biziz"
Etrafıma bakmıyorum, kimseyi görmüyorum.Barda oturmuş öylece içkisini içen bir adamım. Kendime yabancı, herkese yabancı.
Sayfa 82 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti" bu şarkı :/
Işığımı yitirdiğim için buralara savruldum...
Sayfa 83 - Everest YayınlarıKitabı okudu