Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kabakçı Mustafa isyanı
Yeniçeri ocağı, Nizam-ı Cedid'in rakipliğinden, halk da, irâd-ı cedit hazinesi kaldırıldığı için, birçok vergiler vermekten kurtuldu. Sözün kısası, ihtilâlde elbirliği yapmış olanların maddi menfaatleri sağlanmış bulunuyordu.
Özgürlük
İstanbul gibi bir kentte bile vapura ve tramvaya para vermeden binmeyi özgürlük sayanlar çıktı. Taşrada vergi memurlarını “şimdi özgürlük var” diye ters yüzüne gönderenler oluyordu. Kimi yerlerde özgürlüğü “yabancı ülkelerin birinden gelmiş bir rahibedir” diye anlatanlar görülüyordu. Hüseyin Cahit Yalçın - Talat Paşa s. 16
Sayfa 53
Reklam
"Artık Türkiye din ve şeriat oyunlarına sahne olmayacak kadar ileridir. Bu gibi oyuncular varsa kendilerine başka yerler­de sahne arasınlar."
"... Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve melânetten (büyük kötülükten) gelmiştir. ..."
Sayfa 75 - Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
Efendiler! Bizim hükûmetimiz demokratik bir hükûmet değildir, sosyalist bir hükûmet değildir, ve hakikaten kitaplarda mevcut olan hükûmetlerin, mahiyeti islamiyesi itibariyle, hiçbirine benzemeyen bir hükûmettir.
Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
"Bu sırada Sultan Mustafa, tahtta rakipsiz kalmak için, Selim III. ile Şehzade Mahmud'un öldürülmesini emretti. Kaatiller harem dairesinde ibadetle meşgul olan Sultan Selim'e alçakçasına saldırdılar. Silahsız olmasına rağmen Mustafa III.'ün oğlu, kendisini cesaretle müdafaa etti. Kaatillerinin çoğunu yere serdi. Fakat Nizam-ı Cedit çalışmalarında olduğu gibi hayatının son dakikalarını müdafaada da yalnız kaldı. Sonunda hançerler altında can verdi."
Sayfa 88
Reklam
" Medeniyete girmek arzu edip de Garbe teveccüh etmiş millet hangisidir?"
Sayfa 53 - Millî Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları
"Islahat Fermanı, birinci Meşrutiyet'in ilânına kadar Osmanlı iç ve dış siyasetine temel vazifesini görmüştür."
Sayfa 1 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
"Beni görmek demek, ille de, yüzümü görmek demek değildir. Benim düşüncelerimi ve duygularımı anlıyorsanız ve duyuyorsanız bu yeter." • Mustafa Kemal Atatürk
«Benim adım çok içer diye çıkmıştır. Filhakika ben ötedenberi içerim. Fakat istediğim zaman bunu keserim; vazifem esnasında bir damla içmem. Vatan işlerine içki karıştırmam. İçki sadece benim keyfim içindir. İçki yüzün­den vazifemi bir an geri bıraktığımı hatırlamıyorum. Daha gençken manevralara çıkılmadan önce, muhabbete dala­rak sabaha yakın zamanlara kadar içsek bile ben bazen uyumadan saatında vazifem başına gider ve görecek işi bir dakika geri bırakmazdım. İçki ve vazife iki ayrı şeydir. Birbirine dokunacak yerde vazifeyi elbette keyfe tercih etmeli, içkiyi behemehal kesmeli.» (26 Haziran 1955, Ulus gazetesi. Prof. Enver Ziya Karal, Atatürk’ten Düşünceler, 3. baskı, s. 164 - 165)
Sayfa 13 - gerçek yayınevi,1970Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.