Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yarın bu sokaklardan uyurgezerler gibi ağır düşler içinde geçeceğim, hayvansı ve isyankâr açlığımla geceyi yudum yudum içeceğim, isyankârlığım yüzünden zorla kendimi yakışıklı hissediyorum, kokainle kaplı acı gökyüzünün altında yakışıklı ve yalnızım.
Reklam
Babası dünyanın efendisiydi! Mahvolmuş yeryüzünde bir tek o kalmıştı, yalnız başına etrafı değiştiriyor, nehirleri ve denizleri serpiştiriyor, tufanın ilk gününde canı sıkılan bir tanrı gibi, eserinden duyduğu memnuniyet her geçen dakika azalıyordu.
Zaman ve mekân!... Bu iki sözcüğü telaffuz etmeye cüret eden de kim? Onlardan ne kadar korktuğumun farkında değil misiniz?... Zaman ve mekân! Mekân ve zaman... Böyle baş aşağı kalsınlar, onları nalları havaya dikmiş halde görmeye bayılıyorum.
Lanet olsun, burada aradığınız nedir? Bulamayacaksınız. Baş dönmesini bulamayacaksınız, çünkü onu çoktan yatağına götürdüm. Zavallacık. Midemde öylesine yorgun düşmüştü ki onu yatırdım.
Hanımefendi, bana sözcüklerin ne renk olduğunu söyleyebilir misiniz?
Reklam
Çocukluğunun yüksek kale duvarlarının ardına ulaşmaya çalıştı. Geçmiş ve bugünü arasında zambaklarla dolu bir hendek açmaya çalıştı.
Ölüm, öfkeden kudurmuş bir örümcek gibi sarıp sarmaladığı yaşamı ısırarak pes ettirmeye çalışıyordu.
Sayfa 28
Ölüm, öfkeden kudurmuş bir örümcek gibi sarıp sarmaladığı yaşamı ısırarak pes ettirmeye çalışıyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.