Vapur rıhtımdan kalkıp tâ Marmara'ya doğru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçirmeye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi ferahladılar: Çocukcağız Arabistan'da rahat eder. Dediler, hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uydurma neşesiyle, fakat gönülleri isli, evlerine döndüler. Zaten babadan yetim kalan küçük Hasan, anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşunun yardımıyla halasının yanına, Filistibin'in ücra bir kasabasına gönderiliyordu..
Sayfa 62 - Kafe kültür yayınları Kasım 2016Kitabı okudu
Efendim, tütün tabakasını ortada unutmaya gelmiyor, insafsız herif, tütünün ne kadar saçak yeri varsa içti, tozlan bana kaldı. Çok otlakçı gördüm ama böylesine hiç rasgelmedimdi.
E Bizim rahmetli İlhami de otlakçı idi ama hiç olmazsa bir inceliği vardı, adamı eğlendirirdi..
Sayfa 25 - Kafe kültür yayınları Kasım 2016Kitabı okudu
Arabacı bizim Türk'ümüzün “Bir sigara içimi”, “Şu tepenin arkasında, bağırsan duyulur” ölçülerinin, bazen bir saat, bazen iki saat, bazen de iki saattan ziyade sürdüğünü biliyordu.