Ecel geldiyse perva eylemem kuyruklu yıldızdan
Buyursun, hazırım, Rabbimde aff ü merhamet çoktur.
Fakat zevcemle birlikte pek güç gelir, eyvah!
Demek mahşerde de ondan benimçün kurtuluş yoktur.
Mümkün olsa kaçarım alem-i ervaha kadar
İttihat eylemem ecsam ile makberde bile
Ol kadar eyledim ebnayı beşerden nefret
İstemem yüzlerini görmeyi mahşerde bile
Etmeden tahkik bir söz söylemem bir şahıs için
Eski bir darbı meseldir gerçi orman taşlamak
Hicv edersem haini, zahid günah ettin deme
Dini İslam da sevaptır çünkü şeytan taşlamak
Ser-i kâra geçenler olduğu için hain-i millet
Dıraht-ı melanet her canibe saye salmıştır.
Bozulmuştur esasından, düzelmez gelse de Mehdi
Bu mümkün emr-i ıslahı cenab-ı Hakka kalmıştır.
Yazık,mahkumu oldu memleket birkaç kopuk şahsın
Neden maglubu kaldık çend kadar benzi uçuk şahsın
Nasıl olduk esiri üç buçuk yıl üç buçuk şahsın
Meded kıl,biz nasıl ellerde kaldık, ya Resulullah
Bugünlerde bunaldıkça bunaldık,ya Resulullah
Duyan yok, söyleme başında bin türlü bela olsa
Emin olma sakın bir şahsa, hatta evliya olsa
Sokar akrep gibi fırsat bulunca akraba olsa
Bütün ebnayı adem bir zehirli mara dönmüştür.
Cihan müştakın ama olmayınca meblağı malum
Gelip de hak-i paye yüzlerin kabil mi sürsünler
Çıkar tasvirini, binlerce tevzi et vilayete
Ahali suret-i matbuana bari tükürsünler.
Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesün reddeylerim Billah öz kardaşımı
Gözlerim ebnayı âdemden o rütbe yıldı kim
İstemem ben Fatiha tek çalmasınlar taşımı
Daldan dala gezmekte iken mürg-ü hayalim
Geçtikçe zaman tul-i emel bende azaldı
Macuncu fırıldağı gibi döndü nihayet
Biçare gönül geçmedi Fatma' da kaldı.