Üç yüz on bin altın terazilerde tartılırken, birkaç kişiyle Sudanlı zenci Musa geldi. İki metre on santim boyunda, elleri aslan pençesini andıran, yiğitlerin yiğidi bir delikanlıydı.
Sayfa 267Kitabı okudu
Vatanın ve milletin selâmeti canını istiyorsa, seve seve vereceksin; ölümünle başkalarını hür ,onurlu yaşatacaksın!
Sayfa 144Kitabı okudu
Çöl insanı zannedildiği gibi sadece cahil, fakir, çıkarcı değildir; yeri gelince idrakinde güçlük çekeceğimiz alicenaplıklara sahiptir. Kara gününde dostunun yanında olmak için bütün geleceğini verebilir; yeterki karşısındakinin dostluğuna güvenebilsin.
Sayfa 259 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Enver Paşa:
“Ümitsizlik içinde ümit bulan sen de mi tükendin? Herkes tükenebilir, ama bizim tüketmeye hakkımız yok Eşref!”
Sayfa 258Kitabı okudu
Enver Paşa ve Eşref Bey
Biri başkumandan vekili, fiilen ordularının başkumandanı, diğeri devletin can damarı olan Teşkilatı Mahsusa’nın başkanıydı.
Sayfa 257 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
İngilizler’in Sahte Şeyhi
Yüzünde parlayan fosfordu; ama buranın halkı fosforu bilmediğinden yüzünün ilahi nurla parladığına inanıyor, dolayısıyla onun evliyalığına hükmediyordu.
Sayfa 249 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Araplar Kışkırtılıyor!
Habib Yusuf yine halifelikten bahsetti; imamların Kureyş’den olacağına dair bir hadis bulunduğunu, her Müslümanın Hazreti peygamberin sözünün uygulanması için canla başla çalışması gerektiğini anlattı. Sonra Osmanlı’nın Arapların soyduğunu ele aldı...
Sayfa 240 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
“Cihad ilan oldu haydi ileri
Dönmez evladı vatan hiç geri
Görsün İngilizler arslan erleri
Yaşasın Osmanlı’nın şanlı erleri
Tevfik Allah’tan haydi evladlar
Hep bizimdir bu feyizli topraklar
Aden’e doğru yürür aslanlar
Yaşasın Türkler ile Araplar”
Sayfa 234 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Savaşla beraber doğduk; savaş ile beraber ihtiyarladık. Korkarım ki Savaşı miras aldığımız gibi, çocuklarımıza miras bırakacağız.
Sayfa 211 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Son günlerde Yemenli kıyafetine girmiş, çok güzel Arapça konuşan misyonerler de çoğaldı.
Sayfa 205 - Ötüken neşriyatKitabı okudu